Ana Sayfa Blog Sayfa 35

Bitlis Jeotermal Enerji Tesisinde Fizibilite Çalışması Devam Ediyor

Tatvan ilçesindeki Nemrut Krater Gölü çevresine Jeotermal Enerji Tesisi kurulması için jeofizik ölçüm çalışmaları devam ediyor.

Zorlu Holding’ten Bitlis’e Büyük Jeotermal Enerji Yatırımı

Bitlis İl Özel İdaresi, Zorlu Holding ve İzlandalı Rarik-Turkison firmasının ortaklaşa yürüteceği proje için Nemrut Krater Gölü çevresi, Güroymak’ın Budaklı köyünde bulunan kaplıca ve çevresinde, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı yetkililerince başlatılan jeofizik ölçüm çalışması sürüyor. Vali Veysel Yurdakul, gazetecilere yaptığı açıklamada, Jeotermal Enerji Tesisinin kurulması için yürütülen çalışmaların devam ettiğini belirterek, tesis için Nemrut Krater Gölü çevresinde çalışmalara başlandığını söyledi.

Firmaların şu anda sahada fizibilite çalışması yürüttüğünü vurgulayan Yurdakul, “Kuracağımız tesisle kentte 10 bine yakın konutu ve 400 dönüme yakın serayı ısıtmayı hedefliyoruz. Ayrıca 10 tane 5 yıldızlı otele jeotermal enerji vermek istiyoruz. Green Park Grubu ile anlaştık. Tatvan’daki yatırımcının oteline Green Park adı verilecek. Oraya jeotermal verilmesi için mutabık kaldık. Bitlis’i sıçratacak olan jeopark ve jeotermal projeleridir” dedi. Yurdakul, jeotermal enerjinin ülke için de önemli olduğuna değinerek, projenin bölgenin ısınmasına, enerji açısından büyük kolaylıklar sağlayacağını ve kentin istihdamına büyük katkı sunacağını kaydetti.

Budaklı köyü ve çevresinde yapılan jeofizik ölçüm çalışmalarını inceleyen Vali Yardımcısı Alp Eren Yılmaz ise Bitlis ve bölgesinde jeotermal enerji potansiyeli çalışmalarının başladığını söyledi. Yılmaz, Budaklı köyü sınırları içinde kalan il Özel İdaresine ait jeotermal ruhsat sahasında çalışma yapıldığını bildirerek, şöyle konuştu: Zorlu Holding, bir Kanada firması ile anlaşarak Nemrut Krater Gölü’nde jeofizik çalışmalarına başladı. Ayrıca Budaklıda biz de farklı bir firmayla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.İl Özel İdaresine ait olan Budaklı köyündeki kendi sahamızdan elde etmeyi hedeflediğimiz sıcaklık değerleri 90-100 derecearasında.Güroymak ilçemizle Bitlis arasında kalan Rahva bölgemizde organize sera bölgesi oluşturmayı düşünüyoruz. Buradan çok büyük gelir elde etmek istiyoruz. Ülkemiz için jeotermal yeni bir konudur. Avrupa ve Amerika’da bazı ülkeler bu konuya başlamışlar. Bizim de çalışmalarımız var. Projemizin hayırlı olmasını diliyorum.”dedi.

Kuzey Amerika Otel ve Turizm Yatırım Konferansı (NAHTIC) 2013

 

North America Hotel Investment Conference (NATHIC)

Başlangıç  : Çarşamba, 20 Kasım, 2013

Bitiş          : Cuma ,  22 kasım 2013

İletişim       : www.nathic.com              Organizatör  : IHIF SERİES

Konferans Yeri : Hyatt Chicago Magnificent Mile – Chicago

Konferans Konusu : Otelcilik Dergi ve HVS Varlık Yönetimi

Kuzey Amerika Otel Yatırım Konferansı (NATHIC), IHIF tarafından yapılan  bir Uluslararası Otel Yatırım Konferansıdır. Hyatt Chicago Magnificent Mile Kasım 20-22 2013 tarihinde gerçekleşecektir. Bu sene beşincisi yapılan iki günlük etkinlikte; finasman,segment analizi,Otel satın alma ve satışı , franchising,Operasyon , tasarım ve teknoloji de dahil olmak üzere , otel geliştirme , mülkiyet yönetimi ile ilgili  önemli ve kritik konular sektör içinden önemli katılımcıların katılmasıyla tartışılıcak.

Kimler Katılablir : Geliştiriciler ,Operatörler ,Kredi Danışmanları ve Marka Yöneticileri

Travel Turkey İzmir "Turizm Fuar ve Konferansı 2013"

 

 

travel turkey izmir 2013

Dünya Turizmi İzmir’de buluşuyor.

Tarih:05 – 08 Aralık 2013
Yer:Uluslararası İzmir Fuar Alanı
Şehir:İzmir

 

Türkiye’nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olan ‘Travel Turkey İzmir’ Turizm Fuar ve Konferansı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği-TÜRSAB, Uluslararası fuar organizatörü Hannover-Messe İnternational İstanbul ve İZFAŞ ortaklığıyla 7.kez 05-08 Aralık 2013 tarihleri arasında İzmir Uluslararası Fuar Alanında gerçekleşicek.

Tüm dünyayı etkileyen ekonomik krize rağmen büyümesini sürdüren Türk turizm sektörünün; başarılı organizasyonu, seçkin konukları ve etkin konferans programı ile ön plana çıkan Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Konferansı, 2012 senesinde de 5 salonda 750’nin üzerinde firma ve ciddi sayıda yurtdışı katılımıyla büyümeye, katılımcılarına fırsatlar sunmaya ve dünya turizm sektöründe bilinirliğini artırmaya devam edecektir.Türkiye’nin ve değişik ülkelerle bölgelerin turizm zenginliklerini,farklı destinasyonlarını yerli ve yabancı turizm yatırımcılarına, acentalara,satın alıcılara ve tatil planı yapmakta olan son tüketicilere göstermeyi hedefleyen fuar,geçen yıl olduğu gibi bu yıl da farklı destinasyonlardan çok sayıda katılımcıya ev sahipliği yapacaktır.
Kimler Katılabilir: İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri, Tatil Köyleri, Havayolları Firmaları, Oteller, Seyahat Acentelerı.  www.izmirfair.com.tr [email protected] adreslerinden bilgi alınabilir.

 

Petrol Lisanslarına Yeni Düzenlemeler Geliyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği,Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.Rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahipleri,bir önceki takvim yılında yurt içine ikmal ettikleri günlük ortalama ürün miktarının minimum 20 katını,bir tüketim tesisinde her bir cins üründen yılda 20 bin ton ve üzeri akaryakıt kullanan serbest kullanıcı lisansı sahipleri ise lisanslarına kayıtlı her bir ürün için günlük ortalama tüketimlerinin 15 katını ulusal stok olarak tutacak.

Petrol Lisanslarına Yeni Düzenleme

Ulusal stok miktarının bulunmasında,ham petrol ve yarı mamul ürünler hariç olmak üzere ulusal stok mükellefiyeti kapsamında tutulabilecek ürünler dikkate alınacak.Söz konusu mükellefiyet kapsamında serbest kullanıcı lisansı sahipleri tesislerinde lisansları kapsamında tükettikleri akaryakıt türlerini;dağıtıcı lisansı sahipleri akaryakıt, havacılık yakıtları ve denizcilik yakıtlarından lisanslarına kayıtlı olanları,Kurum tarafından akaryakıtlara harmanlanan ürün olarak işlem göreceği belirlenen ürünleri ve diğer katkı maddelerini ulusal stok olarak tutabilecek.Rafinerici lisansı sahipleri de kurum tarafından ham petrol,akaryakıt, havacılık yakıtları, denizcilik yakıtları, akaryakıtlara harmanlanan ürün,madeni yağ olarak işlem göreceği belirlenen ürünleri,yarı mamul ürünleri ve diğer katkı maddelerini ulusal stok olarak tutabilecek.

Askeri amaçlı ikmal edilen ürünler,transit ve ihracat rejimleri kapsamında teslim edilen akaryakıt ve ihrakiye ile nafta (yakıt nafta ve benzin türleri üretiminde kullanılanlar dışında kalan) ulusal stoktan sayılmayacak ve ilgili stok yükümlülüğü hesaplamalarına dâhil edilmeyecek.Değişiklikle rafinerici lisansı kapsamında yürütülebilecek faaliyetlere,tesislerdeki hammadde, ham petrol, ara ürün,akaryakıt harici ürün, akaryakıta harmanlanan ürün tankları ulusal marker uygulanacak ve uygulanmayacak akaryakıt tankları ile dâhili tüketim tanklarına ilişkin tank numarası,kapasite,statü, kullanım durumu ve ürün cinsi bilgilerini lisanslara işletme yükümlülüğü getirildi.

Lisans sahipleri tesislerindeki tankların lisansa kayıtlı kullanım durumlarından ve ulusal marker uygulanacak akaryakıt tankları hariç ürün cinsi bilgilerinden hangisinin fiilen kullanıldığını da bildirecek. Rafinerici lisansı sahibi kişiler bir ay içerisinde yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca lisans tadil başvurusu yapacak. Lisans alma tarihi itibariyle faaliyet süresi bir takvim yılından daha az olan rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerinin yükümlülük başlangıç tarihlerinin ve tutmakla yükümlü oldukları stok miktarlarının tespitinde, ilk defa lisans alanlarla aynı şekilde işlem yapılacak.

Yunan Yatırımcı Gözünü İzmir’e Dikti

YUNAN YATIRIM İZMİRÜlkelerindeki kriz nedeniyle yatırımlarını Türkiye’ye yapmak isteyen Yunanlı yatırımcılar İzmir’de fizibilite çalışması yapıyor.İstanbul ve Ankara’ya oranla gayrimenkulde halen ucuz bir bir kent olarak tanımlanan İzmir,kentsel dönüşüm ile ilgili düzenlemeler sonrası yatırımcının gözdesi haline geldi.

Yabancı Yatırımcının Gözdesi İzmir

İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, 1-2 yıldır gayrimenkul sektöründe büyük bir hareketlilik yaşandığını,Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yatırımcıya İzmir’i adres göstermesiyle bu ilginin katlanarak artığını ifade etti.Deniz kenarına sıkışık yapısı nedeniyle yeteri kadar arsa üretilemeyen İzmir’de, kentsel dönüşüm yasasının önemli bir fırsat oluşturacağını bunun farkında olan yerli ve yabancı yatırımcıların kente odaklandığını kaydeden Güleroğlu Alsancak-Turan arasındaki yeni kent merkezinde yüksek yapılaşmanın önünün açılmasıyla İstanbul merkezli gayrimenkul şirketlerinin arazi alımları yaptığını,bazı projelerin ise inşaat aşamasında olduğunu kaydetti.

2013 yılında söz konusu alanda 2-3 büyük projenin daha temelinin atılmasının beklendiğini, bu bölgede arazi fiyatlarının metrekaresinin 200-300 liradan, bin 500-2 bin liraya kadar çıktığını dile getiren Güleroğlu,son dönemde yabancı yatırımcının yerli yatırımcıdan daha fazla fizibilite çalışması yaptığına dikkati çekti.Güleroğlu, “Bayraklı bölgesine İtalyan, Danimarka ve Hollandalı firmalar yatırım yaptı.Son olarak Yunanlı gayrimenkul yatırımcıları bize gelip özellikle İzmir’de inşaat yapılacak alanların belirlenmesini istediler.Ülkelerindeki kriz nedeniyle kendilerini geliştirmek için Türkiye’ye yatırım yapmak istediklerini ifade ettiler.Şu anda fizibilite çalışması yapıyorlar.Çalışmanın tamamlanması sonrası projeler ortaya konacak ve Türk-Yunan ortaklığıyla bir şirket kurulacak” diye konuştu.

Kentin Yüzde 85’i Dönüşecek

İzmir’deki 9 üstenci derneğinin oluşturduğu Müteahhitler Federasyonu’nun Başkanı Necip Nasır ise kentsel dönüşüm yasası sonrası en önemli değişimin İzmir’de yaşanacağını, kentin yaklaşık yüzde 85’inin dönüşümünün gerektiğini savundu.İzmir için kentsel dönüşümle yeni bir dönemin başladığını belirten Nasır, şöyle konuştu:”Gelecek 10 yılda sektörün en önemli yatırım merkezi İzmir olacak.Kamunun yatırım yapmasına gerek yok, sadece bir an önce planlamaların hayata geçmesi yeterli olacak.İnşaat sektöründe görülmemiş bir ivme yaşanacak.Şu anda aralarında yabancı oyuncular da olmak üzere birçok grup İzmir’de gardını almaya çalışıyor.Şu an sahada çok sayıda yabancı kuruluş temsilcisi çalışma yapıyor.Bir Arap ülkesi prensinin sahibi olduğu firma, fizibilite çalışmasını tamamlayarak büro açma aşamasına geldi. Avrupa ve ABD’den bazı fonların İzmir’deki girişimlere ortak olma yönünde de girişimleri bulunuyor.”

Yunanistan’ın kaosu yatırımları İzmir’e Yöneltti

İzmir’de gayrimenkul sektörünün temsilcilerinden Selim Gökdemir de yabancı firmalarla ortaklıkların başladığını, grup olarak da İsviçre merkezli bir grupla proje yürütmek üzere çalışma yaptıklarını söyledi.Son dönemde Yunanlı yatırımcıların ilgisinin artığına işaret eden Gökdemir, “Yunanistan’da krizden etkilenmeyen birçok grup, yatırımlarını Londra gibi Avrupa kentlerine kaydırdı. Şu anda Avrupa’da en cazip yatırım ülkeleri Türkiye ve Rusya’dır. Türkiye’nin Rusya’ya göre daha az riskli olması bir adım öne çıkarıyor. Türkiye’de ilk kez yatırım yapacak yabancı gruplar da İstanbul ve Ankara’da rekabetin çok fazla kızışmış olması nedeniyle rotayı İzmir’e çeviriyor” dedi.Kaynak:www.bloomberght.com

Türk Girişimciler Moskova’da Butik Otel Açtı

Topkapı Butik Otel rusya

Rusya’nın başkenti Moskova’da Türk girişimciler Mustafa Aşık ve Deniz Ceyhan,Vnukova havalimanına yakın bir bölgede Topkapı Butik Otel’i hizmete geçirerek kapılarını açtı.

Kuveyt’ten Amasya’ya 1.2 milyar Dolarlık Doğalgaz Santrali Yatırımı

DOĞALGAZ SANTRALİ

Kuveyt Amasya’da 1,2 milyar dolarlık yatırım kararı aldı. Şirket, 1.060 MW’lık doğalgaz çevrim santrali projesini geliştiren Benal Danışmanlık şirketini bünyesine kattı.Reuters’e bilgi veren A&S Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Özdemir, ilk etapta Amasya Organize Sanayi Bölgesi’nde 530 MW’lık bir doğalgaz çevrim santrali kurulacağını belirtti.

Aswar National Group 1,2 Milyar Dolarlık Doğalgaz Santaline Yatırımına Hazırlanıyor

17 firmada 320 kişinin istihdam edildiği Amasya Organize Sanayi Bölgesi’ne Kuveytli Aswar National Group 1,2 milyar dolarlık doğalgaz çevrim santrali yatırımına hazırlanıyor.Kuveytli Aswar National Group’un Türkiye’deki iştiraki A&S Enerji, Amasya Organize Sanayi Bölgesi’nde 1,2 milyar dolarlık yatırım kararı aldı.Mermer sektörünün ağırlıkta olduğu Amasya OSB’de mobilya,gıda ve ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren 17 firmada 320 kişi istihdam etmekte.Ek alan için 2011 yılından bu yana  çalışma alan yapılan Amasya OSB’de  2014 yılı sonlarında biri PVC, 2’si mermer sektöründe olmak üzere 3 yatırımın daha faaliyete geçmesi bekleniyor. 

Kuveytli Aswar National Group‘un Türkiye’deki şirketi A&S Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Özdemir,Amasya’daki bin 60 MW kurulu bir doğalgaz santrali projesini geliştiren Benal Danışmanlık şirketini satın aldıklarını açıkladı. Özdemir’in verdiği bilgiye göre projeyle ilgili lisans sürecinin tamamlanmasının ardından ilk etapta Amasya OSB’de 530 MW’lık bir doğalgaz çevrim santrali kurulacak.Projenin ilk etabının 3 yıl içinde tamamlanması planlandığını belirten Özdemir, “İlk etap için 600 milyon dolar yatırım planlanıyor.Daha sonra gerekli şartların oluşması halinde projenin 530 MW`lık ikinci etabı tamamlanarak santralin toplam kapasitesi bin 60 MW’a çıkarılacak” dedi. Santralin toplam yatırım tutarını 1,2 milyar dolar olarak hesapladıklarını söyleyen Özdemir, bu yatırımın tamamının Kuveytli Aswar National Group tarafından finanse edileceğini kaydetti.Aswar’ın, proje için yüzde 30 oranında öz sermaye kullanmayı planladığını açıklayan Özdemir,yüzde 70 oranında ise Kuveytli ve Suudi Arabistanlı bankalar başta olmak üzere Körfez bankalarından kredi kullanmayı planladığını belirtti.

Aswar’ın kuracağı doğalgaz çevrim santralinin arazisini,Amasya OSB tahsis etti. Mavi Akım Gaz Boru Hattı’nın uzantısı olan hat üzerinde kurulacak Santral, Yeşilırmak nehrinin kıyısında yer alacak ve soğutma suyunu nehirden alacak. A&S Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir,diğer tüm çevre koşullarının da yerine getirildiğini,gaz bağlantı görüşünün de tamamlandığını kaydetti Cemalettin Özdemir, kurulacak santralin Amasya’nın Türkiye’nin tam ortasında yer alması nedeniyle mevcut elektrik iletim sistemi için de bir dengeleme rolüne sahip olacağını vurguladı.Projenin fizibilitesini tamamladıklarını da belirten Özdemir,“Deloitte bu konuda bizim fizibilite çalışmalarımızı yapıyor. Yapacağımız bu santral yüzde 60 civarı verimlilikle çalışacak.BOTAŞ’tan gaz bağlantı görüşü alındı. Şirket kuruldu. TEİAŞ ile ilgili bağlantı konusunda da bir sıkıntı gözükmüyor”açıklamasını yaptı.

Türkiye’de gayrimenkul yatırımları alanında faaliyet yürüten Aswar National Group önümüzdeki beş yıl içinde enerji sektöründe de önemli bir oyuncu olmak istiyor.Cemalettin Özdemir, “Aswar Türkiye enerji sektörüne önümüzdeki beş yılda 3 milyar dolar yatırım planlıyor. Ama bu yatırımlarda Aswar tek başına olmayacak.Daha sonra bazı Suudi Arabistanlı gruplar da bu yatırım sürecine dahil olacaklar. 3 yıldır yoğunlaştıkları güneş enerjisi alanına 800 MW’lık lisans başvurusu yaptılar enal Danışmanlık olarak bu doğalgaz çevrim santrali projesi dışında özellikle yenilenebilir enerji yatırımları alanında da faaliyet yürüttüklerini belirten  Özdemir, “Güneş enerjisi lisans başvurularında 800 MW’lık başvuru yaptık.Bu alanda 3 yıldır yoğun bir çalışıyoruz. Bu 600 MW’lık portföyün en az 100 MW’ını alacağımızı tahmin ediyorum” dedi. A&S Enerji, Türkiye’de güneş yatırımları için daha önce Güney Koreli bir firma ile anlaşmış ve 450 milyon dolarlık yatırım planladığını açıklamıştı Özdemir’in verdiği bilgiye göre, önümüzdeki dönemde planlanan yatırımlarla ilgili sermaye akışının başlamasıyla birlikte bütün enerji yatırımları A&S Enerji şirketinin altında toplanacak ve şirketin çoğunluk hisseleri ise Aswar Group’un elinde olacak.

Doğalgaz Çevrim Santralinde 155 Kişi İstihdam Edilicek

Amasya OSB  Müdürü Hasan Avcı: Mermer sektörünün ağırlıkta olduğu Amasya OSB’de mobilya, gıda ve ambalaj sektörleri faaliyette.OSB’de halen 350 kişi istihdam ediliyor. OSB’de, toplam 83 hektarlık alan var.Bunun 38 hektarı sanayi parseli olarak kaydedildi.Bu parseller üzerinde 25 firmanın yatırımı bulunuyor.Bu firmalardan 17’si aktif.5 firma üretime geçmek için gün sayıyor.Atıl durumda bulunan 3 firma da üretimlerine yeniden başlamak için çalışma yürütüyor.Geri kalan alanımızın sanayi parseli haline gelmesi için de çalışıyoruz.Altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları da  devam ediyor.2014 yılı sonunda üretime geçecek biri PVC sektöründen 2 mermer alanında olmak üzere 3 sektörden firmalarımızın fabrikaları bulunuyoır.PVC sektöründeki firmamız için 15 bin,mermer sektöründeki iki firmamız için de 5 ve 17 bin metrekarelik alanlar tahsis edilmek üzere. Ayrıca 1,2 milyar dolarlık doğalgaz çevrim santral projesi için önce 15 bin, daha sonra da ilave 25 bin metrekarelik alanların oluşturulacak.Bu proje yeni yatırımların Amasya OSB’ye gelmesi açısından  önem teşkil ediyor.Doğalgaz çevrim santrali yatırımı için ilk etapta 155 kişinin istihdam edilmesi  öngörülüyor.OSB’mizin 350 olan istihdam rakamı da bütün yatırımların ardından yaklaşık 750’ye çıkacak.

Kaynak:dünya.com

 

Liman Kapasiteleri Arttırılıyor

liman yatırımı Liman yetersizliği dış ticaret bakımından en önemli sorunlardan biri. İhracat 500 milyar dolara çıktığında,bunu taşıyacak limanlara ihtiyaç var.Bu ihtiyacı karşılayacak uluslararası çapta üç liman geliyor.Önümüzdeki 3 – 4 yıl içinde Türkiye’nin liman kapasitesi 2,5 kat artacak.54.2 milyon ton  yıl olan kapasite;yapımı ihalesi, etüdü devam eden 3 proje, artı, işletilmekte olanlarda yapılan tevziatlarla birlikte 120 milyon ton/ yıla çıkacak.Şimdilik gündemde olmayan İskenderun,Derince ve Kuzey Marmara da dâhil edildiğinde ise 144,5 milyon ton/yıla çıkarak üçe katlanacak.

 

Gündemdeki üç proje birine başlandı.Çandarlı’da altyapı işleri ihale edildi.Filyos ve Mersin için de çalışmalar hızlandırılıyor.Bu an üç liman projesinin inşa maliyeti DLH verilerine göre 4,4 milyar Euro (6.2 milyar dolar / 10.8 milyar lira.)DLH verilerine göre Türkiye’nin mevcut liman kapasitesi 20 limanda 54,2 milyon ton/yıl. Mevcut limanlar içinde en büyük kapasite 9 milyon ton/yılla Mersin, 5 milyon ton/ yılla Haydarpaşa, 4’er milyon ton / yılla Trabzon ve Güllük limanlarında.Ancak yeni limanlarda kapasiteler bunun çok çok üstünde olacak.Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar doları bulması beklenen ihracatını taşıyacak büyük liman projeleri içinde en büyüğü 25 milyon ton / yıl kapasite ile Filyos Limanı olacak. Kuzey Ege (Çandarlı) ve Mersin Konteynır limanlarında kapasite 20 milyon ton/yıl olacak. Sadece bu üç liman, yapımları tamamlandığında mevcut 20 limanın toplam kapasitesinden daha büyük bir kapasite ortaya çıkacak.

En Büyük Liman Filyos Olucak

Yapımı gerçekleştiğinde “Türkiye’nin en büyük limanı” unvanı Filyos’a geçecek.Bu liman için çalışmalar devam ediyor.Yapımını üstlenen Kardemir projeden çekilmiş, kendisi için ayrıca 5 milyon ton / yıl kapasiteli bir liman projesi geliştirmişti.Bölgede bir de 1.5 milyon ton / yıl kapasiteli Bartın Limanı var.Filyos Limanı, “Filyos Vadi Projesi” içinde. Bu konuda Genelkurmay engeli vardı.Radarın taşınması için gerekli 16 milyon liranın aktarılması kararı çıktı.Başbakanlık Yatırım Ajansı, Filyos ile ilgili son aşamaya gelindiğini, Genelkurmay sorununun çözüme kavuşturulduğunu ve ihale aşamasında bulunulduğu açıklamıştı. ihalenin önümüzdeki aylarda yapılması planlanıyor.Başbakan Erdoğan 7 Mayıs 2011’deki Zonguldak mitinginde Projesinin kısa sürede tamamlanacağı müjdesini vermişti.

Çandarlı’da Kazma Vuruldu

Dünyanın en büyük 10 limanı arasına girecek olan Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın temeli 15 Mayıs’ta atıldı. DLH belgelerinde 20 milyon ton / yıl kapasiteli olacağı belirtiliyor.Liman, üç aşamada inşa edilecek.Yüklenici firmalardan biri Limak.DLH Genel Müdür Yardımcısı Metin Tahan proje hakkında şu bilgileri vermişti: “Proje kapsamında bin 800 metre uzunluğunda dalga kıran inşa edilecek.Projenin bu aşamasından sonra yap-işlet devret modeli ile devam edecek.230 milyon 500 bin TL’ye mal olmasını ve 900 günde tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi. 230 milyonluk bedel altyapıları kapsayan birinci kısmı oluşturuyor.

Çandarlı Limanı’nda hedef 2013’te ilk gemiyi rıhtıma bağlamak.Limana aynı anda 6 dev gemi yanaşacak.Bu yatırımla Türkiye’nin taşımalık kapasitesi 3 kat artacak. Halen bütün limanlarda taşımalık kapasitesi toplam 57 milyon ton.Sadece Çandarlı’da kapasitesi 120 milyon ton olacak.İlk etapta 40 milyon tonluk kapasite devreye girecek. Sonraki aşamalarda 80 milyon tonluk kapasite gelecek.Projenin kamu kaynakları ile dalgakıran yol bağlantıları gerçekleştirilecek. Altyapının ardından üst yapı yap-işlet-devret modeliyle inşa edilecek.

Gerçek Limanlar

Uzman analizlerine göre gündemde olan limanlar tamamlandığında,Türkiye gerçek anlamda büyük projelere sahibi olacak.Genel geçer kabullere göre limanlar,uluslararası demir ve kara yolu hatları içinde,havayolu ağlarına kolay ulaşabilir noktada olmalı. Yanaşma iskelesi derinlikleri yeterli olmalı.Yük akışları taşımacılık kaydığı için uygun ve geniş taşımalık elleçleme sahaları olmalı.Ana liman destek limanlarıyla bağlantılı olmalı. Mendirekleri ve diğer koruyucu özellikleriyle 24 saat hizmet verebilmeli.Yeni taşımalık kapasitesi açısından Türkiye’nin ihtiyacını orta vadede çözebilecek gibi görünüyor.Sadece Çandarlı ile 120 milyon konteynır kapasitesi geliyor. Bu mevcudun yaklaşık iki katı.

Limanlarda Kapasite Durumu

  1. 54.2 milyon ton/yıl 20 limandaki mevcut kapasite
  2. 89.0 milyon ton /yıl Yeni limanlarla gelecek kapasite
  3. 1.3 milyon ton /yıl Tevsiatla gelecek kapasite
  4. 144.5 milyon ton/yıl Toplam ulaşılacak kapasite

Filyos Ve Mersin’de İmar Planı Onay Çalışmaları Devam Ediyor

DLH’NIN gündemindeki 6 liman projesinden üçü önemli; Filyos,Çandarlı ve Mersin. Kapasitesi 10 milyon ton / yıl olması planlanan Kuzey Marmara Liman’ı için 1997 yılında Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından master plan çalışması yaptırılmıştı. DLH yetkilileri şu anda gündemde olmadığını belirtti.10 milyon ton / yıl ilave kapasite sağlaması düşünülen Derince ve 4 milyon ton / yıl kapasite sağlaması düşünülen İskenderun projelerinin gerçekleşme şansı da yakın dönem için sözkonusu değil.Derince projesi hakkındaki YPK kararı iptal edildi.Limanın özelleştirilmesi için çalışma yapılıyor. Konu ÖİB tarafından yürütülüyor.İskenderun  projesi de YPK Kararı ile iptal edildi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca özelleştirme işlemi tamamlandı. DLH yetkilileri diğer üç limanda son durumu şöyle açıkladı:

FİLYOS LİMAN PROJESİ: YİD modeliyle ihale edilmesine ilişkin YPK Kararı alındı. 1/1000 ölçekli uygulama İmar Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nda onay aşamasında. İmar planı onayından sonra ihale çalışmalarına başlanabilecek.AB Kaynaklarından sağlanan hibe kredi ile fizibilite etüdü uygulama projeleri hazırlanması ve ihale dokümanlarının AB standartlarına getirilmesi çalışmaları tamamlandı. AB fonlarından sağlanacak finansman ile gerçekleştirilmesi yönünde başvuru yapıldı.Projenin toplam maliyeti 640 milyon Euro. Kapasitesi 25 milyon Ton/Yıl.

ÇANDARLI LİMANI (KUZEY EGE): Projede,dalgakıranların kamu eliyle, terminaller ve tüm üstyapının ise YİD modeliyle, alternatif finans yöntemleri de kullanılarak gerçekleştirilmesi planlanıyor.Kamu tarafından yaptırılacak olan dalgakıran inşaatı işi ihale edildi, sözleşme imzalandı, 15 Mayıs 2011’de temeli atıldı. Dalgakıran ihale bedeli 230,5 milyon lira. Projenin toplam maliyeti 910 milyon euro olarak planlanıyor, kapasitesi ilk aşamada 4 milyon TEU/Yıl olacak, aşama aşama 20 milyon ton / yıla çıkacak.

MERSİN KONTEYNER LİMANI: Fizibilite ve ÇED çalışmaları tamamlandı. İmar çalışmaları devam ediyor. Nihai kapasite 12 milyon TEU/Yıl. Nihai yatırım tutarı 2 milyar 872 milyon euro olarak planlanıyor. Mevcutlar içinde 9 milyon ton / yıl’la en büyük kapasiteli Mersin Limanı‘da ilave 20 milyon ton yıllık kapasite yaratılacak.Kaynak:Dünya-İbrahim EKİNCİ

Turizm Yatırımları ve Türleri Nelerdir ?

Turizm Yatırımları

 

 

Turizm sektöründe arzın (iklim, bitki örtüsü, kültürel varlıklar, sosyal değerler) yanı sıra fiziki arzı, turizm yatırımlarının gerçekleştirilmesi sonucunda yaratılan çeşitli turizm tesisleri oluşturmaktadır. Turizm arzını oluşturan sektörler turizm yatırımcılarının türlerini belirlememize yardımcı olmaktadır. Seyahat ve turizm endüstrisi başlıca beş ana sektör ayrımına tabi tutulmaktadır. Bu ana sektörlerin her biri alt sektörlere ayrılmıştır Turizm gelişimi ve yeni gereksinmeler ortaya çıktıkça da yeni sektörler doğacaktır. Bu sektörlerin tanımı bize turizm türlerinin  neler olduğunu da göstermektedir.

Turizm Sektörleri Ve Alt Sektörleri

KONAKLAMA SEKTÖRÜ               CAZİBE SEKTÖRÜ             ULAŞTIRMA SEKTÖRÜ

Oteller                                                              Temalı Parklar                            Havayolları

Moteller                                                            Müzeler                                      Deniz Yolları

Pansiyonlar                                                      Bahçeler                                     Demiryolları

Apart Oteller                                                    Ulusal Parklar                             Karayolları

Tatil Köyleri                                                      Doğal Anıtlar

Marinalar                                                         Tarihi Anıtlar

Devre Mülk Tesisleri

Kamp Ve Karavanlar

SEYAHAT TİCARET SEKTÖRÜ                 DESTİNASYON DÜZENLEYİCİ SEKTÖRÜ

                Tur Operatörleri                                                    Ulusal Turizm Büroları

                Tur Satıcıları                                                         Bölgesel -Yerel Turizm Büroları

          Perakande Seyahat Acentaları                                Yerel Turizm Danışma Büroları

 Bu yatırımların birçoğunu finansmanını kamu üstlenmektedir. Mesela; Cazibe sektörü yatırımları ile Destinasyon Düzenleyici sektör yatırımları devlet tarafından gerçekleştirilmektedir. Genellikle konaklama, yiyecek-içerik, seyahat ticareti, ulaştırma işletmeciliği yatırımları, ise özel sektör tarafından yapılmaktadır.

Turizm Yatırımları Bir Başka Ayırıma Göre Üç Bölümde İncelenebilir

a-Alt Yapı Yatırımları

b-Üst Yapı Yatırımları

c-Destek Yatırımları

Alt Yapı Yatırımları Nedir?

Bir Turizm Konaklama işletmesinin getirimli olarak işletebilmesi, o bölgede her şeyden önce, alt yapı yatırımının eksiksiz olarak Gerçekleştirilmesine bağlıdır. Turizm tesisine kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım yollarından en az biri veya bir kaçı ile kolaylıkla ulaşabilmesi, haberleşme olanaklarının çağdaş bir düzeyde sağlanabilmesi, su elektrik, kanalizasyon sıcak ve soğuk klima tesisatı gibi diğer alt yapı hizmetlerinin aksamaması turizm işletmeciliğinin başarı ile yürütülebilmesinin temel işlemlerini oluşturur. Alt yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi için gerekli devletin görevleri arasındadır. Bazı hallerde, alt yapı yatırımlarına özel sektörün finansal katkı verdiği de görülmektedir.

 Üst Yapı Yatırımları 

Turizmde üst yapı yatırımları denilince konaklama yatırımlarını düşünebiliriz. Konaklama yatırımları ise; otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, devre mülk gibi yatırımlar oluşturmaktadır. Bu yatırımlar  genelde özel sektör yatırımları olarak değerlendirilir. Ancak Fransa, İspanya, Yunanistan, Portekiz, Türkiye gibi ülkelerde turizmin konaklama tesisine dönüştürmeye yönelik üst yapı yatırımlarının devlet tarafından yapıldığı görülmüştür. Türkiye’de devlet birinci beş yıllık kalkınma planı döneminden beşinci yıllık kalkınma planı dönemine kadar yirmi yıl süre ile öncü ve örnek tesisler yaratarak özel sektörü bu alana cezp edebilmek için turizm üst yapı yatırımlarında rol almıştır. Türkiye’de konaklama sektörü yatırımlarının sınıflandırılması, bazı biçimsel  farklar bir yana bırakıldığı takdirde hemen hemen Fransa’daki sınıflandırma sisteminin  esas yapısına benzerlik göstermektedir.

Destek Yatırımları  

Turizmin gelişmesinde turizm yatırımlarına destek sağlayan yatırımlar iki grupta değerlendirilir. Turistin doğrudan temasta bulunacağı destek yatırımlar, dolaylı olarak yararlanacağı yatırımlar.

aDoğrudan Temasta Bulunulan Destek Yatırımlar

Bunlar daha ziyade turistin konaklama süresinde vaktini iyi değerlendirmek için gideceği spor tesisleri ( sörf, kayak, tenis) bağımsız lokantalar ve gazinolar, hatıra eşyası ve el sanatı yapımlarını satan dükkânlar, turistin genel gereksinimlerini karşılamak için alışveriş yapabileceği malları satan mağazalar gibi tesislerdir. Bu tesisler, turistin gitmekten zevk alabileceği fiyat ve kalite kontrolleri sağlanarak turistin aldatılmayacağı rahatlıkla ve huzurla harcama yapabileceği türden olmalıdır.

b-Dolaylı Olarak Yaralanılan Desrek Tesisler

Bunlar genellikle turistlerin tüketeceği gıda maddelerini üreten tesislerdir. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde turist yoğunluğunun en yüksek olduğu dönemlerde çeşitli gıda maddeleri temininde güçlükler çekilmektedir. Bu nedenle gıda maddelerinin devamlı akışını temin için çeşitli üretici ve dağıtıcı tesislerin doğru yerlerde kurulması ve geliştirilmesi teşvik edilmektedir.

Turizm sektörü yatırımları, dolayısıyla turizm tesis ve işletmeleri diğer ekonomik işletmelerden farklı olarak belirli özellikler taşımaktadırlar. Yatırımcı kişi ve kuruluşlar ile proje geliştirici ve değerlendirici uzmanları sektörün ana özelliklerini yakından tanımaları, yatırım kararlarının alınmasında rasyonel davranılmış olmakla kalmayıp, en uygun kararlara erişmede temel öğeyi oluştururlar.

Bütün yazı hakları©oteldegerleme.com’a aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılaması yasaktır.

Avrasya Tüneli Karadan Birleştiriliyor

AVRASYA TÜNELİ Temeli 2011’de atılan ve 2015’te tamamlanması planlanan Avrasya Karayolu tüneli biri gidiş,biri geliş olmak üzere iki katlı olacak.Tünelden sadece otomobil ve minibüsler yaralanabilicek.

Avrasya Tünel Projesi 2015 yılında Hazır 

Marmaray açılışında Başbakan’ın “Marmaray’a kardeş kazandıracağız”sözleriyle işaret ettiği Avrasya Tünel Projesi tüm hızıyla ilerliyor İki yakayı 106 metre derinde birleştiren tünelin 2015 yılında açılması planlanıyor. Tünelle Kazlıçeşme-Göztepe arası otomobille 15 dakikaya inecek.Asya ile Avrupa arasında boğazın altından demiryolu ulaşımı sağlayan Marmaray’ın açılışının ardından gözler iki kıtayı birbirine karayoluyla bağlayacak Avrasya Tüneli Proje’ne çevrildi Başbakan Erdoğan’ın önceki gün Marmaray açılış töreninde “Marmaray’a kardeş kazandıracağız” sözüyle işaret ettiği Avrasya Tünel Projesi’nde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.Temeli 26 Şubat 2011’de atılan proje kapsamında Cankurtaran sahili ile Haydarpaşa arasında inşa edilecek ‘İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi’nin tamamlanmasıyla Kazlıçeşme ile Göztepe arasında 100 dakikaya varan seyahat süresi 15 dakikaya kadar inecek.

İstanbul Boğazı’nın altından Avrupa ve Asya yakasını karayoluyla bağlayacak projede deniz tabanının altından geçecek tünel 5,4 kilometre uzunluğunda olacak Güzergâhın tamamı ise 14,6 kilometre.Karayolu tüneline ek olarak tünele ulaşacak mevcut yollar da genişletilecek.Boğaz’ı geçen mevcut iki köprüyle bağlantılı olarak planlanan tünel olumsuz hava koşullarından etkilenmeyecek şekilde tasarlandı.

İki Katkı Tünel 

Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerindeki trafiği hafifletmeyi hedefleyen proje,biri geliş,diğeri gidiş olmak üzere iki katlı karayolu şeklinde inşa edilecek.Tünel, Boğaz zeminindeki kayalara tünel açma makinesi aracılığıyla inşa edilecek.Zemin özel tasarlanan makinelerle kazılıyor ve günlük ilerleme hızı 8-10 metre.Deniz tabanının altına inşa edilecek 5,4 km uzunluğundaki tünelin maliyetiyse 1.1 milyar dolar Kamyon, otobüs ve motorsiklet gibi iki tekerlekli araç trafiğine kapalı olacak tünelden yalnızca otomobil ve minibüsler geçiş yapabilecek.Tünelden geçişin 4 dolar + KDV olması planlanıyor.

Marmaray’a Kardeş geliyor 

Marmaray’ın ardından Boğaz’ın ikinci tüp geçidi olacak Avrasya Tüneli, Başbakan Erdoğan’ın deyimiyle Marmaray’ın kardeş projesi. İstanbul’un iki yakasını bu kez karayoluyla birbirine bağlacak tünel,Marmaray’ın yaklaşık 2 kilometre güneyinden geçecek.Yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen tünelin projelendirilmesi, inşaası ve yaklaşık 26 yıllık işletmesi Türk-Kore ortak girişimi Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş. tarafından yapılacak.

Boğaz’a Tünel Fikri 19. Yüzyıldan

İstanbul Boğazı’nı tünelle geçme fikri ilk kez 19. yüzyılda ortaya atıldı.Ancak dönemin siyasi ve teknik koşulları nedeniyle sadece fikir aşamasında kaldı. 20. yüzyıl boyunca, dünyanın çeşitli bölgelerinde İstanbul Boğazı’na benzer nitelikler taşıyan noktalarda çok sayıda karayolu tüneli inşa edildi.1997’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına hazırlanan Ulaşım Master Plan’ı bulgularına göre “yeni Boğaz geçişi” için 2003’te bir ön fizibilite çalışması yapıldı.Fizibilite sonuçları, bir karayolu tünelinin ‘fizibilitesi en yüksek çözüm’ olarak tünel tavsiye edildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 2005 yılında Nippon Koei Co. Ltd. şirketine yeni tünel geçişinin güzergâh seçeneklerini inceleyen bir fizibilite çalışması yaptırdı. Mevcut iki köprü de dikkate alınarak planlanan tünelin konumunun Boğaz geçişlerinde sağladığı eşit dağılım, tünel uzunluğunun kısa olması sonucunda en düşük yatırım maliyeti ve inşaat şantiyelerinin ve işletme tesislerinin (gişeler, işletme binası) kurulması için yeterli alanın mevcut olması projenin mevcut güzergâhını belirleyen kriterler arasında öne çıkıyor.

Sayılarla Avrasya TüneliTünelin Boğaz geçişi 5,4 km olacak.

  1. İki yaka 106 metre derinde birleştirilecek.
  2. Tünelin maliyeti 1,1 milyar dolar.
  3. Projenin toplam uzunluğu 14,6 km olacak.
  4. Tüp geçidin çapı 14,5 metre olacak.

Sayılarla Avrasya Tüneli
  

  1. Tünelin Boğaz geçişi 5,4 km olacak.
  2.  İki yaka 106 metre derinde birleştirilecek.
  3.  Tünelin maliyeti 1,1 milyar dolar.
  4.  Projenin toplam uzunluğu 14,6 km olacak.
  5. Tüp geçidin çapı 14,5 metre olacak.

  En uzun tünel Japonya’da

  1. Brooklyn-Battery Tüneli, New York(1950) Uzunluk: 2 bin 779 metre
  2. – Holland Tüneli, New York(1927) Uzunluk: 2 bin 608 metre
  3. – Queens-Midtown Tüneli, New York(1940) Uzunluk: 1955 metre
  4. – Lincoln Tüneli, New York(1957) Uzunluk : 28 kilometre
  5. – SMART Tüneli, Kuala Lumpur(2007) Uzunluk: 9 bin 700 metre
  6. – Seikan Tüneli, Japonya(1988) Uzunluk: 54 kilometre
  7. – Manş tüneli; İngiltere – Fransa Uzunluk: 51 kilometre.

Not:Bu sitede geçen haber ve bilgiler referans/kaynak verilerek kullanılmaktadır.