Ana Sayfa Blog Sayfa 8

Mardin’de Petrol Umudu

Petrol Arama Faaliyetleri Güneydoğuda Artıyor

Dünyada olduğu gibi Türkiye de de petrol arama faaliyetleri, riskli ve pahalı yatırımlardır. Arama yatırımlarının riskli olmasını açılan kuyulardaki başarı oranı ve bulunan sahaların büyüklüğü belirlemektedir. Yapılan arama faaliyetleri genel olarak Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Trakya’da yoğunlaşmıştır. Petrol oluşumuna elverişli diğer havzalarda da arama faaliyetleri umutlu alanlara kıyasla az olmakla birlikte sürdürülmekledir. Devlet adına müsaade, arama ruhsatnamesi ve işletme ruhsatnamesi alma hakkına sahip TPAO, petrol ve doğal gazın öncelikle kendi öz kaynaklarımızdan karşılanmasının gerekliliğinden hareketle, tahsis edilen bütçeler dâhilinde, hidrokarbon potansiyeli ispatlanmış bölgelerin yanı sıra henüz aranmamış yörelerimizde de imkânlar ölçüsünde faaliyetlerini sürdürmektedir.

Diğer taraftan yurtiçinde arama yatırımlarının arttırılması, risk paylaşımı, know how teknoloji, yabancı sermayenin ülkemize transferi amacıyla ve daha geniş alanlarda arama faaliyetlerinde bulunmak üzere; kara alanlarının yanı sıra denizlerde de faaliyetlerde bulunmak üzere yabancı petrol şirketleri ile “Ortak Petrol Arama” anlaşmaları yapılmaktadır. Bunun en son örneği ; AR Tarım Organik Gıda şirketinin sahip olduğu ARP Petrol Arama Üretim Sondaj A.Ş tarafından Mardin’ de  başlatılan petrol arama fizibilite çalışması. 

Mardin’de petrol umudu

AR Tarım Organik Gıda’nın iştiraki olan ARP Petrol Arama Üretim Sondaj A.Ş., Nusaybin ve Midyat bölgesinde petrol arama faaliyetleri öncesi sahada sismik ve fizibilite çalışmalarına başladı.Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören AR Tarım Organik Gıda’nın %99,9 iştiraki olan “ARP Petrol Arama Üretim Sondaj A.Ş.”, Nusaybin ve Midyat bölgesinde petrol arama faaliyetleri öncesi sahada sismik ve fizibilite çalışmalarına başladı. Yapılan araştırmalara ve saha ile ilgili verilere bağlı olarak bir petrol yatağında bulunabilecek “emarelere” rastlanıldı. Toplam 49 bin 486 hektar olan petrol arama sahasındaki farklı noktalarda yapılan çalışmalardan olumlu işaretler alındı. Bu olumlu gelişmenin ardından önümüzdeki günlerde tam nihai raporların sonucuna göre ya yeni bir sismik ya da direkt olarak sondaj yapılarak kuyu açılması çalışmalarına başlanılacak.

15 MİLYON LİRALIK YATIRIM YAPACAK

AR Tarım Organik Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şehmus Arslan “Arp Petrol daha önce kamu ve özel sektör tarafından yaklaşık 400 kilometrekareyi kapsayan sismik çalışmalarının tamamını son teknolojik gelişmelere istinaden yeniden işlemeye başladık ve yorumladık. Sismik, saha ve kuyu çalışmaları bittiğinde 15 milyon TL civarında yatırım yapmış olacağız” dedi.Şehmus Arslan, BİST’te hisselerin işlem gördüğünü halka açık bir şirket olduklarını hatırlatarak “AR Tarım yatırımcılarına, bize bugüne dek duydukları güven için teşekkür ediyorum. İlk günden beri tarım alanında yürüttüğümüz çalışmalarımıza, yurtdışından ithal edilen petrolü ülke topraklarımızda çıkarmak için harekete geçmekten gururluyuz. Umuyorum ki en kısa sürede daha iyi haberleri ülkemize vereceğiz. Ülkemizde petrol ve gaz aramaları alnında kalıcı olabilmek için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” diye konuştu.

AR Tarım, Bismil Ovası’ndaki arazilerinde organik pamuk üretim faaliyetlerinin yanı sıra büyük baş hayvancılık için de harekete geçmişti. Şehmus Arslan tarım alanında çalışmalarına devam edeceklerini kaydederek şöyle devam etti: “Petrol arama faaliyetleri ülkemiz için önemli bir hizmettir. Bu alanda yapacağımız çalışmalar, tarımdaki faaliyetimizi engellemeyecektir.”

Makine Değerlemesi Konusunda Hizmet Veren Şirketler

Makine değerlemesi konusunda hizmet veren fazla şirket bulunmamaktadır. Makine Değerlemesi konusunda danışmanlık veren , bazı mühendislik şirketleri olup uzmanlık alanları kapsamındaki makinelere ilişkin makine değerleme raporları düzenleyebilmektedirler. Örneğin elektrik makineleri üzerine uzmanlaşmış bir şirket elektrik makineleri üzerine bir değerleme raporu düzenleme kabiliyetine sahip olabilir. Ancak önemli olan konu; değerleme raporu düzenlemenin başlı başına bir faaliyet olduğunun anlaşılmasıdır.

Makine Değerlemesi

Değerleme raporu düzenleyen uzmanlar, sadece mühendis değil aynı zamanda değerleme faaliyetinin asgari zorunluluklarını ve mesleki yükümlülüklerinin de farkında olmak zorundadır.Buradan hareketle makine değerleme raporlarının, mutlaka değerleme konusunda uzman kadroya sahip ve makine değerleme uzmanı ünvanına sahip makine mühendisleri tarafından yapılması, işlemi hem değerleme gününde hem de ileride bir tarihte ortaya çıkacak muhtemel geri dönüşlerde daha güvenilir kılmaktadır.

Makine Değerleme ŞirketiÖrneğin İstanbul Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş. geniş teknik kadrosu içerisinde bulunan değerleme uzmanı ve makine bilirkişi sertifikasına sahip makine mühendisleri, 2005’ten bu yana makine değerlemesi ve makine raporları hazırlamaktadır. Bu sayede yüzlerce makine değerleme raporu hazırlayan kadro, güncel makine fiyatlarına, ikinci el makine piyasa bilgisine, değerleme standartlarına, raporlama standartlarına bağlı olmanın yanı sıra uzman kontrol ekibi ile tüm işlemleri tek tek kontrol etmekte ve her bir müşterisi için kontrol edilmiş hassasiyeti yüksek makine değerleme raporları hazırlamaktadır.

Biz profesyoneller olarak, makine değerlemesi raporlarının yukarıda belirtilen gibi uzmanlar tarafından hazırlanmış ve uzman şirketlerin güvencesi ile kontrol edilip müşterilerine sunulmuş raporların daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz.

50 bin Dolar Hibe

Türkiye, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Turizm Teşvik Fonu’na 50 bin dolar hibe yapacak

Türkiye’nin, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Turizm Teşvik Fonu’na 50 bin dolar hibede bulunacak.Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile EİT Arasında EİT Turizm Teşvik Fonuna 50 bin ABD Doları Hibe Sağlanmasına İlişkin Anlaşmanın yürürlüğe girmesine yönelik milletlerarası andlaşma, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Anlaşmaya göre, Türkiye, EİT bölgesinde turizm teşviki için kullanılmak üzere tahsis edilen EİT hesabına, EİT Turizm Teşvik Fonu kurulmasına ilişkin modaliteye uygun olarak, hibe şeklinde 50 bin dolar tutarında katkıda bulunacak.Hibe tutarı, EİT bölgesindeki turizm sektörünün kalkındırılmasına ilişkin proje ve programların finansmanı amacıyla kullanılacak.Hibe tutarı, Fon Mütevelli Heyetince önerilen Daim Temsilciler Konseyi tarafından onaylanacak proje ve programlar için harcanacak.

Makine Değerleme Raporunun Başlıkları ve İçeriği

Makine değerlendirme raporu içeriğinde ; “ makine adı, üretici firması, modeli, üretim yılı, iktisab tarihi, iktisab değeri, yaşı, amortisman oranı gibi bilgiler ile olması gereken güncel defter değeri belirlenmektedir. Rapor içinde ilgili makine ve teçhizatın kalan ekonomik ve faal ömrünü de göz önüne alarak mevcut piyasa şartlarındaki güncel piyasa değerleri tespiti TL veya istenilen para birimi üzerinden hesaplanmaktadır. Yine aynı raporlama çalışması içinde UFRS‘ye uygun değer tesbiti yöntemleri, makine parkının teknolojik olarak değerlendirilmesi, var ise özel üretim ve modifikasyon açıklamaları, piyasada bulunulabilirlik değerlendirilmeleri gibi açıklayıcı bilgiler  yer almaktadır.

ivscGenel başlıklar içerisinde UDES’e uygun olarak:

Değerleme Uzmanlarının, hizmetlerinden yararlananlara analizlerini, görüşlerini ve vardıkları sonuçları, anlamlı, yanıltıcı olmayan ve objektifliğe etki edebilecek her şeyi açıklayan raporlar aracılığı ile geliştirip iletmeleri temel bir kuraldır.

Değerleme raporu, görev kapsamını açık ve uygun bir şekilde yapmalı, amacını ve ne için kullanılacağını, bu konudaki varsayımları, varsayımsal senaryoları veya değerlemeyi doğrudan etkileyen kısıtlayıcı durumları, varsa bunların hesaplanan değer üzerindeki etkilerini de belirterek açıklamalıdır.

Varsayımlar ve kısıtlayıcı hususlar rapor içerisinde mutlaka belirtilmelidir.

Değerleme raporu gerçekleştirilen görevi, varılan sonuçları ve bunların şekillendirildikleri şartları tarif eden yeterli bilgiyi içermelidir.

Değerleme Uzmanı, herhangi bir görevin konusu olan ve muhtemel çıkar çatışmasına yol açabilecek, şirket ya da mülkle olan doğrudan veya dolaylı, kişisel veya kurumsal ilişkileri açıklamalıdır.

Değerleme uzmanı ve şirketin, değerleme raporu hazırlanan kurum ve kuruluşlarla doğrudan veya dolaylı yoldan ilişki halinde olmaması gerekmektedir. Bu tarafsızlığı ortadan bir durumdur. Değerleme uzmanı ve şirket bu durumda bu işleme başlamamalı veya farkettiğinde işlemden el çekmelidir.

Değerleme Uzmanı, aynı zamanda Iç Değerleme Uzmanı olarak hareket ediyorsa, varlığın sahibi kuruluşla aralarındaki bu ilişki değerleme raporunda açıklanmalıdır.

makine-ekspertiz-raporu

Değerleme Uzmanı Dış Değerleme Uzmanı olarak hareket ediyor fakat aynı zamanda müşterinin ücretli elemanı gibi çalışıyorsa, Değerleme Uzmanının tarafsızlığının tehlikeye düştüğünün sanılmaması ve üçüncü şahısların değerlemeye olan güveninin sarsılmaması için bu ilişki mutlaka açıklanmalıdır.

Değerleme Uzmanının sunabileceği hizmetin kalitesine getirilen herhangi bir kısıtlama, dışarıdan zorla kabul ettirilmesine veya Değerleme Uzmanına veya göreve özgü olmasına bakılmaksızın mutlaka açıklanmalıdır. Dışarıdan bir yardım alındığında, Değerleme Uzmanı yardımcıların kimliğini, güvenilirlik derecelerini ve alınan yardımın niteliğini açıklamak zorundadır.

Değerleme Uzmanı, kamuya açıklanacak bilgilerin şekil ve içeriği üzerinde belli bir ölçüde kontrol sahibi olmak için değerlemelerin veya sonuçlarının izin alınmadan yayınlanmasına sınırlama getirmelidir.

Değerleme Uzmanı Uluslararası Değerleme standartlarından yapılan sapmaları açıklamalıdır.

Standartlar, durumlara ilişkin genellemeler yapmak için hazırlanmıştır ve her bir durum için ayrı ayrı yorumlanamazlar. Standartlardan farklı bir uygulamanın kaçınılmaz olacağı durumlar da olacaktır. Bu tür durumların ortaya çıkması halinde başvurulan uygulama, ancak bu uygulamanın makul şartlar çerçevesinde olması, ahlaki ilkeler ve yetkinlik ölçülerine uygun olması ve bu farklılığın ardında yatan mantığın da değerleme raporunda belirtilmesi kaydıyla Standartların ihlali anlamına gelmeyecektir

Makine Değerleme Raporu’nda yer alması gereken bilgiler arasında şunlar da yer alır:rapor

  • Degğerleme Uzmanının adı ve değer takdirinin hangi tarihten itibaren uygulanabilir olduğu,
  • Değerlemeye tabi olan mülk ve mülkiyet hakları veya menfaatleri,
  • Değerlemenin ve değerleme raporunun tarihleri,
  • Yapılan incelemenin kapsamı,
  • Bu standartların uygulanabilirliği ve gerekli her tür açıklama.

 

 

Fizibilite Raporu Nedir?

Fizibilite raporu en kısa anlatımı ile “yapılan bir işin sonuçlarının önceden bilinmesi” dir. bu noktadan yola çıkılarak detaylı bir anlatıma girilecek olunursa fizibilite raporu yapılan yatırımın projenin başlangıç safhasından itibaren tüm olasılıkların hesaplanarak riskler, satış potansiyeli, müşteri potansiyeli ve yaklaşık maliyetlerin hesaplanması sonucunun raporlanmasıdır.

Yapılacak olan yatırımın sadece maddi imkanların seferber edilerek sonuca ulaşması yeterli olmayacak aksine büyük umutlar bağlanılarak kurulan tesisin başarısızlık risklerinin önceden belirlenmesi ve yatırımın karlılık oranlarının hesaplanarak yatırımın geri dönüşünün ne kadar süre içerisinde olacağı planlanarak yapılan yatırımın sonuçları analiz edilerek yatırımın yapılıp yapılmamasına karar verilmesi için fizibilite raporu hazırlanmalıdır. Çünkü yapılan yanlış yatırımlar sadece işletmenin para kaybetmesine neden olmaz ayrıca yatırımcının çalışma şevkini kıracaktır. Bu gibi olumsuzlukların ortadan kalkması için yatırım konusu tespiti yapıldıktan sonra fizibilite raporunun hazırlanması ve bunun ışığı altında yatırım yerinin, yatırım kapasitesinin, yatırım sermayesinin tespiti yapılmak sureti ile yatırıma başlanılmalı ve bu suretle yatırım hakkında proje başlangıcında net ve istikrarlı kararlar verilme imkanı doğacaktır. Yapılan yatırımın yanlış bir yatırım olmasının anlaşılması fizibilite raporunun yatırımcıya ne kadar büyük bir riskten kurtulduğunu gösterecektir. Fizibilite raporu hakkında lütfen bizi aramaktan çekinmeyin sektörel farklılıklar gözetmeksizin her sektörde detaylı projelendirme ve rapor hazırlanması işlemleri uzman kadromuz ile çok kısa sürede gerçekleşecektir.

Türkiye ofis piyasa araştırması

Gayrimenkul Değerleme http://www.igd.com.tr – 2011 yılının Ocak ayında Türkiye’de kurulan şirket sayısı bir rekor kırarak 6 bin adedi aşmıştır. Bu sebeple de geçtiğimiz yıl İstanbul’da A+, A ve B+ sınıfı ofis yatırımları hız kazanmıştır.

İstanbul’da 2010 sonu itibariyle yaklaşık 2milyon 700bin metrekare olan kaliteli ofis stoğu, 2011 yılının sonunda % 8 oranında artarak 2milyon 900bin metrekareye ulaşmıştır. 2014 yılının sonuna kadar mevcut stoğa 900 bin metrekare ofis alanı daha ekleneceği beklenmektedir.

İş yaşamında sosyalleşmeyi destekleyen ve iş verimliliğini arttırmayı hedefleyen ofis tasarımlarının ileride daha fazla görülmesi beklenmektedir.

Türkiye AVM alışveriş sektörü araştırması

Türkiye’de alışveriş merkezi piyasası 2000’lerin başından bu yana her yıl ortalama yüzde 18 büyümüştür. 2011 yılında yeni AVM açılışlarının yüzde 30’u İstanbul’da, yüzde 70’i ise Anadolu’da gerçekleşmiştir.

Türkiye’de 48 şehirde, toplam 302 adet AVM hizmet vermektedir. 2011 yılında, Türkiye genelinde 34 adet alışveriş merkezi tamamlanmış ve toplamda 5 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır.

Türkiye genelinde ortalama AVM yoğunluğu 1000 kişi başına 90 metrekare iken, 2011’de açılan AVM’lerle birlikte 100 metrekareye yükselmiştir. Avrupa’da ortalama AVM yoğunluğunun 220 metrekare olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’de hala alışveriş merkezi geliştirilmesine ihtiyaç olduğu sonucu çıkarılabilir.

Önümüzdeki yıllarda AVM projelerinin başarılı olması için tüketici isteklerinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi ve farklılaşmaya gidilmesi büyük bir önem arz etmektedir.

Starwood, Sheraton Samsun for Tanrıverdi Holding Ile anlaştı

2014 yılında açılması planlanan ve Starwood Grubu bünyesinde yer alacak olan Sheraton Samsun Oteli, İstanbul’daki Shangri -La Bosphorus’un da mal sahibi olan Tanrı verdi Holding ile işbirliğinde yapılacak.

Bünyesinde Sheraton W Otel, Le Meridyen,Luxury Collection,Aloft gibi otelleri bulunduran Starwood Grubu ile Tanrıverdi Mensucat Sanayi A.Ş arasında Samsun’da Sheraton Samsun Oteli’nin açılması için imzalar atıldı Starwood Grubu, 2014’ün ortasında açılması planlanan Sheraton Samsun Oteli ile gelişmekte olan şehre giriş yapacak.Sheraton Samsun,grubun Türkiye’deki 11’inci oteli olacak.Tüm dünyada büyümeye devam eden grup, böylece 2015 yılına kadar açılması planlanan dünyadaki 500. otel hedefine daha da yaklaşmış olacak.

Starwood Hotels & Resorts Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Michael Wale “Starwood Sheraton markasına güvenerek girmiş oldukları bu ilk otel işbirliğinden ötürü Tanrıverdi Aile’sine teşekkür etmek isterim” dedi.Wale,”İmzalanan bu anlaşma ile Türkiye’de büyüme sözümüzün altını çizerek, Starwood Sheraton markasıyla yükselen şehir Samsun’da yer almaktan gurur duyuyoruz” diye sözlerine devam etti. “Samsun’un ilk uluslar arası beş yıldızlı ve en büyük oteli olarak Sheraton Samsun, şehirde bir dönüm noktası olacak” diyen Tanrıverdi Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Recep Tanrıverdi ise “Dünyaca ünlü Sheraton markasını önemli bir iş, sanayi ve taşımacılık merkezi olarak gelişmekte olan Samsun’a Starwood Grubu işbirliğiyle getiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz” diye devam etti İmza töreni öncesi otele ilişkin genel bilgiler veren kreatif mimar Selim Cengiz ise, otelin yalnızca Samsun’daki yatak kapasitesini doldurmak için değil aynı zamanda kongre, davet ve düğünlere ev sahipliği yapmasını arzu ettiklerini de dile getirdi.  Yakın çevredeki şehirleri bir araya toplamayı ve hem Türkiye hem de dünyadan gelecek kongrelerin bu noktada bir çekim noktası yaratmasını arzu ettiklerini de dile getiren Cengiz, “Otelin bütün odaları deniz manzaralı tasarlandı. İçeride yaklaşık 2500 metrekarelik bir SPA alanı bulunacak” dedi.  Samsun’un en yüksek yapısı  Karadeniz kıyısındaki Samsun’un merkezinde yer alacak olan Sheraton Samsun, şehir merkezine 3 kilometre ve Samsun Çarşamba Havaalanı’na sadece 25 kilometre uzaklıkta bulunacak. 29 katlı otel Samsun’daki en büyük ve en yüksek bina olup tamamı deniz manzaralı 200 misafir odası ve 20 süitten oluşacak. Otelde lounge alanı ve roof barın yanı sıra gün boyu hizmet verecek bir restoran, farklı mutfakların sunulacağı alakart restoranlar, 10 toplantı salonu ve bir lobi bar yer alacak.

Starwood Grubu’nun Türkiye yatırımları Starwood Grubu, Türkiye’de 5 farklı marka adı altında 9 otel ile varlığını sürdürmektedir. Bunların 4’ü İstanbul’da bulunan Sheraton İstanbul Maslak, Sheraton İstanbul AtaköyW İstanbul ve Le Meridyen İstanbul Etiler’dir. İstanbul dışında ise Sheraton Çeşme Resort & Spa, Sheraton Ankara& Convention Centre, The Lugal, A Luxury Collection Ankara bulunmaktadır.

2013 yılı başında Starwood Grubu, Sheraton Bursa ve Aloft Bursa Otelleri ile Bursa’ya girerek Türkiye’ye grubun hızla büyüyen markası olan Aloft’u da getirdi. Grup, ilerleyen aylarda Türkiye’deki 10.oteli Sheraton Adana’yı da açarak Türkiye’yi, Avrupa’da Sheraton markasının en büyük pazarlarından biri haline getirmeyi planlıyor.

 

 

 

Otel Fizibilite Rapor Örneği

Bir fizibilite çalışmasının en temel amacı önerilen bir iş projesinin ekonomik canlılığını ölçmek ve değerlendirmektir. Otel fizibilite raporu diğer fizibiliteler gibi, yapılabilirlik veya gerçekleştirilebilirlik analizine dayanmaktadır. Otel fizibilite raporu, otel fizibilitelerinin yazıya dökülmüş ve taraflarca anlaşılabilir halde olan türüne denilmektedir. Turizm sektöründeki canlanma ve Türkiye’nin bu alandaki yatırımları ile  Otel fizibilite raporu daha da fazla gündemde yer almaktadır. Türkiye’deki oluşan finansal yapı ve kurumların krediye olan talepleri de otel fizibilite raporuna olan ihtiyacı günden güne artırmaktadır.

Otel Fizibilite Raporu kapsamında yasal çerçeveler, pazar araştırmaları, finansal araştırmalar yapılmaktadır. Bunlar sonucunda oluşan çalışma ile yatırımcılar, finansman sağlayıcılar veya ilgili taraflar profesyoneller tarafından hazırlanmış otel fizibilite raporu ile yatırımı değerlendirebilmektedirler.

Otel Yatırım Hacmi 2013’de Artacak

Jones Lang LaSalle Hotels&Hospitality Kuzey Avrupa CEO’su Hubbard, ‘Geçen yıl Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki otel alım satım hacmi 8,5 milyar avroya ulaştı. 2013 için olumlu gelişmeler beklenebilir” dedi.

Jones Lang LaSalle,Otel Yatırımları Değerlendirmesi raporunu yayınladı.Rapora göre, 2012’de Euro krizi çevresindeki değişkenliğe rağmen,otel yatırımı etkinliği nispeten sabit kalarak,2011’e göre yüzde 4 düşüşle 8,5 milyar Euro seviyesine ulaştı.En akışkan pazar 2,3 milyar Euro yatırım hacmiyle yine İngiltere oldu.Bunu 1,2 milyar Euro hacimle Almanya takip etti. Paris ve Londra,yabancı sermayeli yatırımları çekerken,Ortadoğu ve Uzakdoğu bölgelerindeki nakdi yüksek yatırımcılar,bu pazarlara yapılan yatırımların yüzde 40-50’si gibi önemli bir kısmını oluşturdu.Pazara hükmeden kurumsal yatırımcılar, 2011’de yüzde 17’lik paya sahipken, 2012’deki payları yüzde 24’e çıktı. Riskten kaçınan ve genellikle havuz fonları formunda olan bu yatırımcıların en aktif olduğu pazar Almanya oldu. Özellikle ana pazarlara ve sabit kira getirili mülklere yoğun ilgi olduğu belirtildi.

Lang LaSalle Hotels&Hospitality Kuzey Avrupa CEO’su Jonathan Hubbard Jones, rapora ilişkin yaptığı açıklamada,“İstikrarlı işlem hacmi, otel gayrimenkullerine olan güvenin arttığını yansıttı.Özellikle sayısı giderek artan denizaşırı yatırımcı için otel gayrimenkulleri çekici olmaya devam etti.Genellikle büyük emeklilik fonları, kraliyet ve devlet fonları, bireyler formunda olan Ortadoğulu ve Asyalı uluslararası yatırımcılar, geleneksel sermaye kaynağının yerini almaya başladı.Bu tip yatırımcıların yanı sıra özel yatırım fonları da İngiltere’deki bölgesel pazarlara oldukça büyük ilgi gösterdi.Bu pazarlarda her ne kadar kısa vadede zorluklar olsa da sağlam ve istikrarlı yapılarından dolayı bu tip pazarlara yatırım yapmak için iyi bir zamanlama olduğu kanısındayız. İngiltere’deki 42 Marriott otelinden oluşan portföyün  satışı 2007/2008 krizinden bu yana İngiltere’de gerçekleşen en büyük satış oldu ve uluslararası yatırımcıların Avrupa otel pazarına olan güveni açısından önemli bir örnek oluşturdu. Bu güvenin İngiltere’deki Principal Hayley Group’ın satışı ile devam etmesi bekleniyor” dedi.

Bununla birlikte ,Jones Lang LaSalle Hotels Merkez Avrupa CEO’su Christoph Härle ise yaptığı açıklamada,“Önemli kilit pazarlarda kendini çabuk toparlayabilen işletme sonuçları yatırımcı güvenini destekledi.Bu özellikle odabaşı gelir seviyesindeki artışın güçlü olduğu Paris (+%8,5),Berlin (+%8,6), Frankfurt (+%5,1) ve Münih(+%8,5) şehirlerinde gerçekleşti. İspanya gibi ekonomik krizden geniş çapta etkilenen bir ülkede dahi, ülke çapındaki otel performansı oldukça sağlamdı. Örneğin, Barselona’daki odabaşı gelirlerde sene sonunda yüzde 3’lük büyüme gerçekleşti. İstikrarlı performans ve Almanya’daki sağlam ekonomik ve politik ortam sebebiyle, Fransa (özellikle Paris) ve Almanya’da hem bölgesel hem de uluslararası kurumsal sermaye akışında artış gözlendi. Dünya çapındaki seyahatlerin devam etmesi ve Asya ve Güney Amerika’dan Avrupa’ya gelen yabancı turist sayısında beklenen artış nedeniyle, 2013’te

Avrupa’daki bazı şehirlerde performans artışı beklemekteyiz” dedi. Jonathan Hubbard, Kuzey Avrupa’daki kredi elverişliliği ile ilgili olarak da; “Bununla birlikte, devam eden finansman sorunları ve kısıtlı kredi elverişliliği yeni otel alım satım işlemleri açısından önemli bir engel teşkil etmeye devam ediyor. Ancak sigorta firmaları ve emeklilik fonları gibi yeni oyuncuların pazardaki boşluğu doldurması durumunda, 2013 için olumlu gelişmeler beklenebilir. Ayrıca bazı bankaların bilançolarını güçlendirmesi de, ileride sektöre daha çok finansman sağlamaları açısından önem teşkil ediyor” açıklamasında bulundu.

Christoph Härle ise, “Avrupa kıtasındaki finansman sorunu özellikle İspanya, İtalya ve Orta Doğu Avrupa bölgesi gibi pazarlarda önemli bir engel teşkil ediyor. Ancak, Fransa, Almanya ve Benelüks gibi iyi performans gösteren ülkelerde finansman bulmanın bir şekilde daha kolay olduğunu gözlemliyoruz.

Kaynak:Truzim Gazetesi