Ana Sayfa Blog Sayfa 17

Accor Grubu Türkiye’deki Yatırımlarını İkiye Katlayacak

Dünyanın önde gelen ve Avrupa’nın lider Oteller zinciri Accor Grup 93 ülkede faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Türkiye’de İbis ve Novotel markalarıyla 2007 yılından beri faaliyetlerini gösteren Accor, 3 ve 4 yıldızlı markalarıyla şehir otelciliğinin iş alanında konaklama sektöründeki önde gelen gruplarından biri olarak yatırımlarına hızla devam ediyor. Accor’un İş Geliştirme Direktörü Onur Kurç oteldegerleme.com’a grubun ileriye dönük hedeflerini ve planlarını anlattı. 

Onur Bey, Accor Gurubu hakkında bilgi verir misiniz?

Accor Gurubu Fransa merkezli, 1967 yılında kurulmuş zincir oteller grubu olarak faaliyetlerini sürdürmekte. Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen otel işletmelerine sahip grup, 93 ülkede, 3500’den fazla otel ve 160.000 çalışanı ile 47 yıldır hizmet veriyor.

Grup olarak bir sene içerisinde otel yatırımlarınızda bir kotanız var mı?

Dikte ettirilen herhangi bir otel kotası yok, dolayısıyla bizim için önemli olan, doğru marka, doğru yatırımcı, doğru lokasyon üçgenini çok iyi kurmak önemli. Bekleyebiliriz de mesela basın ekspereste hep bekledik, oraya girmemek konusunda, şimdi orada oranın en büyük projesinin markalandırmasını yapıyoruz. 800 odalı büyük bir Kongre Merkezi olan bir otel projemiz var. Biri Pullman diğeri ise Mercure olacak. 400 oda, 400 oda olarak ikiye böldük. Özellikle böldük ki Kongre Merkezi’nde de iki farklı segmente hitap edebilsin.

Bölünmüş otel konseptine uzak değilsiniz ?

Evet bu konuda tecrübeliyiz .Konya da  ki otellerimiz aynı şekilde İbis ve Novotel olacak. İkisi yan yana olacak. Geçen hafta temellerini attık. 180 oda Novotel, 130 oda İbis otel olacak. 

Accor Grubu yurt dışında hangi ülkelerde yaygınlık göstermektedir?

Accor Grubu ,Güney Amerika,Asya pasifik, Avusturalya gibi ülkelerde geniş bir otel yelpazesine sahip. Yaklaşık 3500 otelin % 75 işletmesi Accor Grubuna ait. Yani % 25 dilim Franchise olarak hizmet vermekte. Türkiye’de hiç franchise otelimiz yok, hepsi kendi işlettiğimiz oteller.

Türkiye’de yatırımcılarla nasıl anlaşma yapıyorsunuz?

Türkiye de otel yatırımcılarıyla üç çeşit anlaşmayla çalışıyoruz. İlki değişken kira, diğeri Franchise sistemi en son olarak ise Management anlaşmaları yapıyoruz. Accor grubu, yeni stratejisine göre, Türkiye de Akfen dışında yatırımcılarla değişken kira anlaşması yapmıyoruz.

En son projeleriniz neler?

Tuzla’daki projemiz onaylandı. Tuzla İçmelerde, İbis Otel olacak 200 odalı projemize yakında başlayacağız.

Devam eden projeleriniz nelerdir?

Ankara Esenboğa projemiz bitmek üzere, Karaköy’deki otelimiz 2015 yılında faaliyete geçecek.

Türkiye’de sadece Akfen GYO ile mi çalışıyorsunuz?  Bünyenize yeni ortaklar almayı düşünüyor musunuz?

Bizim en yakın stratejik partnerimiz Akfen. Şu anda Akfen ile devam ediyoruz. İki yıl öncesinde, tüm markaları yatırımcıların kullanabileceği şekilde hizmete sunduk. Türkiye’de bir development ofisi açtık. O zamandan beri Niziplioğlu 104 odalı Mercure Otel  anlaşması yapıldı. Ayrıca MV Holding ile 237 odalı Mercure anlaşması yaptık önümüzdeki Mayıs ayında açılacak. Havaalanı bölgesine Pullman ve Mercure otel geliyor.Accor Grubu olarak; öngörümüz, İstanbul’da özellikle bazı bölgelerde arz fazlalığı oluşacağı, bununda o bölgenin ortalama doluluk ve fiyatlarında durgunluk dönemine girmesine yol açacağını düşünerek, doğru zamanda, doğru yerde yatırım yapmayı bekliyoruz.

Yeni otel projeleriniz nelerdir?

Diyarbakır’da bir Novotel projesi imzaladık. 176 odalı, kaba inşaatı bitmek üzere. 2015 yılında faaliyete geçecek.

Türkiye’de konaklama sektörünün büyüme hızını önümüzdeki 10 yıllık süreçte grup olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pazarın gelişmesiyle o bölgenin talebi de aynı oranda artmasa da belli bir ivme içine giriyor. Mesela; Diyarbakır’ da sadece bir tane zincir otel olması, şimdiye kadar birçok insanın işini halledip aynı gün dönmesine ve Diyarbakır’da kalmamasına sebep oluyordu. Şimdi Diyarbakır’da birçok proje var ve konaklama oranları da arttı.

Accor Grubu daha çok şehir otelciliği yönünde gidiyor? Resort otel yapmayı düşünüyor musunuz?

Aslında yurtdışında çok fazla Resort otele sahibiz. Soffitel, Pullman, Mercur gibi. Türkiye’de Resort otelciliğe girmeyi de düşünüyoruz. Bununla ilgili görüşmeler yaptık.Hem Antalya hem de Belek’te Avrupalı turistin geldiği, zincir otellerin katma değer yaratabileceği bir yerde olmak istiyoruz. Zincir otellerin yatırımcıya fayda getirmesini istiyoruz.Zincirlerin geleceği yerler münferit turist sayısının artacağı yerler olacaktır.  Resort otelcilik için tercih ettiğimiz bölgeler arasında  Bodrum ve Belek bulunmaktadır.

Türkiye’de yaşanan son ekonomik, politik ve toplumsal olaylar karşısında sizce sektörel bir kayıp var mı?

Accor Grubu olarak, mevcut süre gelen yatırımlar devam ediyor. Fakat bir kısım yatırımlar seçim sonrasını bekliyor. Otel yatırımcısı yatırımı yapmadan önce ekonomik ve politik istikrarın ne yönde olacağını görmek için bekliyor. Bu nedenle seçim sonrası bir hareketlenme olabileceğini düşünüyoruz.

Accor Grubunun özellikle Rusya’da da büyük yatırımlar yaptığını biliyoruz. Bu yatırımlardan bahseder misiniz?

Rusya’da çok hızlı büyüyoruz. Sürekli yeni anlaşmalar yapmaktayız. Özellikle stratejik ortağımız olan Akfen GYO’nun Rusya da Accor Grubu bünyesinde birçok oteli mevcut.

Otel yatırımı yapmak isteyen yatırımcılara nasıl bir yol izlemelerini tavsiye edersiniz?

Otel yatırımcısı mutlaka bir plan dahilinde hareket etmeli. Bize gelen otel yatırımcısı bu planı yaparken biz de elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Plan derken bizim için en temel planlama ‘’ Maliyet Planlaması ‘’. Otel yatırımcısı 10 yıllık süreçte, ne kazanacağını mutlaka görmesi lazım ki ona göre yatırımını yapmalı.

Otel yatırımlarında en çok karşılaştığınız problem nedir?

Genelde karşılaştığımız problem, yatırımcı bu oteli bir kere yapıyorum en iyisi olsun istiyor, fakat proje tamamlandığında olması gerekenden fazla çıkan bir yatırım bedeli, otel yatırımcısını ilerleyen dönemlerde üzecek duruma getiriyor. Şöyle ki belli bir dönem otel ekipmanlarını yenilemek zorundasınız, 5 ya da 7 sene sonra. O sürede istediğiniz geliri yakalayamazsanız aynı kalitede ekipmanla yenilemeyi yapamazsınız. Bu şekilde otelin kalitesini de düşürmüş olursunuz.Bu aşamada biz de ciddi anlamda yapılacak bir otel fizibilite çalışmasının gerekliliğini söylüyoruz. Bununla beraber iki yıllık bir yatırım projesinde ilk yıl yapılan otel fizibilite çalışması ile diğer yıl yapılan otel fizibilite çalışmasının arasında farklılıklar oluşabilir. Bu yüzden otel fizibilite çalışmasını bir sene sonra tekrar yapılmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.

Sizin için fizibilite raporunda olmazsa olmaz dediğiniz kriterler nelerdir?

Fizibilite raporunda olmazsa olmaz dediğimiz en önemli kriter yeni yatırımlar ve önümüzdeki dönem projeksiyonu yansıtması. Bu sayede otel projesinin verimliliğini ve arz – talep yoğunluğunu tahmin etme şansımız daha yüksek oluyor.

Bir otel  yatırımcısı için ne kadarlık bir süreçte yatırımı ona geri dönmelidir?

Bununla ilgili bir standardımız yok fakat en az 10 yıllık bir süreçte geri dönmesini ön görüyoruz. 20 yıllık süreçte dönmesini hiç istemiyoruz. Arsa maliyeti değil sadece üst yatırım olarak geri dönüş süresinden bahsediyorum.

 Otel yatırımcısı otel zincir gruplarıyla nasıl bağlantı kurabilir?

Accor Group’un bünyesinde development bölümü bulunuyor. Hangi ülkedeyseniz o ülkeyi seçip bize ulaşabilirsiniz.

 Otel yatırımcılarına hangi konuda danışmanlık veriyorsunuz?

Bizimle birlikte çalışmaya karar vermiş yatırımcılarımıza, otellerin inşaatı konusunda teknik destek sağlamaktayız. Accor Group olarak çok sayıda kendi otelimiz olduğu için ve kendi otellerimize sürekli renovasyon uyguladıklar için teknik konularda oldukça uzmanlaştık.

 En az kaç odalı otel yapıyorsunuz?

En az 80 odalı otel yapıyoruz. 80 oda istememizin nedeni 80 oda ile 140 oda arasında sabit maliyetler de çok büyük bir farklılık yok. Özellikle personel maliyeti olarak farklılık yok örneğin idari kadro sayısı. Bunun karlılığa yansıması çok farklı oluyor. 80 oda altında karlılık ciddi olarak düşüyor. Tabi bölgesi de çok önemli. Accor merkezi bir satış pazarlama sistemi altında çalışıyor. Ve sürekli veri sağlıyor. Bu verileri derleyerek oda sayısı ve verimlilikle ilgili bilgilere ulaşıyoruz. Çok oda yapmak da çok verimli bir yatırım değil. O bölgenin kapasitesini iyi belirleyip yatırım yapmak çok önemli.

Accor Grubu önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’de kaç otel yatırımı yapmayı hedefliyor?

10 yıllık periyod içerisinde 50 otele daha ulaşmak istiyoruz. Yani 2025 yılına kadar.

 

  • Onur Bey’e, bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığı için çok teşekkür ediyoruz.

 

Endüstriyel Simbiyoz Projesi İçin İlk Adım

Bursa Eskişehir ve Bilecik illerinde kaynakların etkin kullanımının sağlanarak bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği amacıyla, BEBKA ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) arasında imzalanan işbirliği protokolüyle, ‘Endüstriyel Simbiyoz Projesi’ için ilk adım atıldı.

Işletmeler arasında madde (atık, yan ürün, vb.) ve enerji değişimi başta olmak üzere olası her türlü kaynağın (hammadde, enerji, su, altyapı, üretim araçları, insan kaynakları, arazi, vb.) ortaklaşa kullanılması ve böylelikle kaynak kullanımının optimize edilmesine yönelik gerekli yönetsel ve ticari işbirliğinin hayata geçirilmesini içeren endüstriyel simbiyoz uygulamaları, bölgenin ekonomik gelişmesine de önemli katkı sağlayacak.

BEBKA ve TTGV’nin birlikte yapacakları Projeyle ise, bölgedeki endüstriyel simbiyoz uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik farkındalığın artırılması, bölgesel ve sektörel analizlerin yapılarak mevcut potansiyelin ve stratejinin belirlenmesi, fizibilite çalışmalarının yapılması, iletişim faaliyetlerinin yürütülmesi ve endüstriyel simbiyoz uygulamalarının sürdürülebilirliğine ve yaygınlaştırılması için altyapının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülecek.

Konuyla ilgili BEBKA Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamada, Bursa Eskişehir ve Bilecik  illeri için hedeflenen Endüstriyel Simbiyoz Programı’nınFizibilite ve Altyapı Aşaması’ ile ‘Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması’ olmak üzere iki aşamadan oluşacağı belirtildi. Projenin ilk aşaması, fizibilite, bilinçlendirme ve farkındalık yaratma, firmalarla ön görüşmeler, olası sinerjilerin belirlenmesi ve tanıtım faaliyetlerini kapsayacak.

‘Uygulama ve Sürdürülebilirlik Aşaması’ ise ilk aşamada elde edilen çıktılar doğrultusunda hayata geçirilmesi, gerekli sistematiğin oluşturulması ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik önlemlerin alınması şeklinde devam edecek. Bebka’dan yapılan açıklamaya göre projenin uygulamaya geçmesiyle bölge kaynaklarının etkin kullanımının sağlanarak bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği doğrultusunda Bursa Eskişehir ve Bilecik illeri açısından da önemli fırsatlar ortaya çıkacak. 19-20 Şubat tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen Endüstriyel Simbiyoz Konferansı’nda da Bebka  tarafından planlanan endüstriyel simbiyoz çalışmalarına yer verilmişti.

Sansaryan Han Beş Yıldızlı Otel Olacak

İstanbul Sirkeci’deki eski emniyet müdürlüğü binası olan Sarsaryan Han ihalesini kazanan Özgeylani İnşaat, Han’ı 5 yıldızlı otel yapacak.

Sarsaryan Han‘ın sahibi olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün açtığı ihaleyi kazanan Özgeylani İnşaat, Han için 235 bin TL’lik kira bedeli ödemeyi taahhüt etti. Özgeylani İnşaat yetkililerinin verdiği bilgilere göre; Şirketimizin Türkiye’de ve İstanbul’da bu ilk yatırımı Sansaryan Han olacak. Çok hassas bir çalışma yürüteceğiz. Özellikle Sultanahmet’in tarihsel dokusuna ve binanın tarihsel geçmişine uygun bir restorasyon yapılması için dünya ölçeğinde ses getirecek bir restorasyon yapılacak. Handa restorasyonun 18 ayda tamamlanarak otelin hizmete gireceğini söyledi. Vakıflar Genel Müdürlüğü’yle işbirliği içerisinde alanında en iyi sanat tarihçileri, mimarlarla birlikte hareket edeceğiz. Tarihi yarımadanın en şık 5 yıldızlı otellerinden biri olacak. Projenin yaklaşık 13 milyon TL’ye mal olmasını bekliyoruz. Sansaryan Hanı en geç 2016 yılı sonunda açmayı hedefliyoruz. Sultanahmet’in tarihi dokusuna uygun bir otel olacak. Turizm alanında başarılı otel gruplarıyla görüşüyoruz. Otelimizin ismi de buna göre netleşecek.” 

Uzun süre siyasi nedenlerle polisin gözaltına aldığı kişilere işkence yaptığı bina olarak bilinen Sarsanyan Han, Emniyet Müdürlüğü binası olarak kullanılmış.

 

İstanbul’un İlk SPA Oteli Radısson Blu Hotel ve SPA Açıldı

Dünya genelinde hızlı bir büyüme içerisinde olan Carlson Rezidor Hotel Group’a baglı Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk SPA oteli açıldı. Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla; şehrin gürültüsünden uzakta Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın konumu, muhteşem SPA merkezi ve özenle tasarlanmış iç mimarisi ile İstanbul dışına çıkmadan tatil fırsatı sunan İstanbul’un tatil tadındaki yeni şehir oteli.

Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk SPA oteli

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla; Tuzla’nın Aydınlı mevkiinde toplam 55000 metrekarelik arazi üzerine inşaa edilmiş, şehrin gürültüsünden uzakta yeşillikler içerisindeki konumu ile muhteşem bir SPA oteli. Kolin İnşaat & Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yatırımı ve inşaatı; ünlü iç mimar Tuncay Çavdar ve ekibi tarafından iç mimarisi üstlenilmiş olan otel; Radisson Blu markasının stanbul’daki ilk Spa oteli olarak 1 Şubat 2014 tarihi itibarı ile misafirlerini ağırlamaya başladı.

İstanbul için tatil vakti

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla çagdaş bir anlayışla dekore edilmiş toplam 249 odası ile hizmet veriyor. Otel; balkonlu ferah odaları, içerisinde Türk Hamamı ve sauna bulunan birbirinden şık teraslı suitleri, dev SPA merkezi, muhteşem açık havuzu ve enfes lezzetler sunan restoranları  ile şehir içindeki tatilin yeni adresi… Otelin 4000 metrekarelik alan üzerine konumlanmış SPA merkezinde gün ışıgı alan kapalı havuz ve performans havuzu, Fitness Merkezi, birbirinden ferah masaj ve bakım odaları, saunalar, aroma buhar odaları, Türk Hamamları, özel havuzlu Spa suitleri, eglenceli macera tüneli ve Zen Bahçesi bulunuyor.

Toplantılarınız daha rahat

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 3300 metrekare alan ve iki ayrı kat üzerine kurulu toplantı odaları ile toplantı oteli olarak da iddaalı… 580 metrekarelik ikiye bölünebilinir Balo Salonu, geniş fuaye alanına sahip 600 kişilik toplantılara ev sahipliği yapabilecek Konferans Salonu, 30 metrekare ile 260 metrekare arasında değişik büyüklüklere sahip 9 ayrı toplantı odası ile hizmet veren otel yaz aylarında havuz başı etkinlikleri için de oldukça ideal. Toplantı odalarında; son teknoloji ile donatılmış ekipmanlar, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı, modern havalandırma ve aydınlatma sistemleri bulunuyor.

 

 

İstanbul Medikal Turizm Fuarı 2014

Türkiye, sağlık turizminin tüm türlerinde oldukça ileri ve gelişmiş bir altyapıya sahip bulunmaktadır. Özellikle son 8 yılda gerek kamu hastaneleri gerekse özel hastane ve sağlık kuruluşları, fiziki ortamlarının iyiliğinin yanı sıra yetişmiş doktor ve diğer sağlık personeli açısından da ileri ülkeler seviyesine ulaşmış ve hatta Medikal Turizmde bazı konularda daha da ileri geçmiş bulunmaktadır.
11.06.2014 – 13.06.2014 tarihleri arasında Türkiye, İstanbul, ICC Istanbul Congress Center ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan İSTANBUL MEDIKAL TURIZM FUAR bir B2b iş etkinliğidir. Türkel Fuarcılık A. Ş. tarafından organize edilen  İSTANBUL MEDIKAL TURIZM FUARI Fuarı Diğer Uzmanlık Fuarları sektörlerindeki uluslararası katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirmeyi hedeflemektedir.
Fuar Adı : İSTANBUL MEDIKAL TURIZM FUARI -2014
Fuar Açılımı: MEDIKAL TURIZM FUARI
Şehir : İstanbul 
Tarih11 – 13 Haziran 2014 
Organizatör : Türkel Fuarcılık A. Ş.

Adres :            Huzur Mah. Fatih Cad. 4.Levent Plaza 67/6 4.Levent – Şişli
Telefon :        0212 284 23 00
Fax :            0212 278 44 02

Katılımcılar:
  • Devlet ve Üniversite Hastaneleri
  • Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları
  • Diş ve Çene Cerrahisi Merkezleri
  • Saç Ekim Klinik ve Merkezleri
  • Diş ve Çene Cerrahisi Klinik ve Merkezleri
  • Plastik Cerrahi ve Estetik Klinikleri
  • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri
  • Alternatif Tıp Merkezleri
  • Sağlıklı Yaşam- Zayıflama ve Diyet Klinikleri
  • Sağlık Turizmi Seyahat Acenteleri
  • Sağlık Turizmi Yatırım ve Aracı Kurumları
  • Termal Sağlık, Kür ve Thalasso Merkezleri
  • Spa & Wellness Merkezleri
  • Termal Sağlık Otelleri
  • Termal Sağlık il, İlçe ve Beldeleri
  • Kalkınma Ajansları
  • Spa & Wellness Otelleri
  • Kara, Hava ve Deniz Ambulans Hizmet Firmaları
  • Medikal Kozmetik Firmaları
  • Spa & Wellness Yatırım Kurumları
  • Spa & Wellness Kozmetik Firmaları
  • Sigorta Şirketleri
  • Ulusal ve Yabancı Sosyal Güvenlik Kurumları
  • Akredite Sağlık Merkezleri, Sektörel Dernek ve Kurumlar
  • Sağlık ve Sağlık Turizmi Medya Organları

 

TTR Bükreş Uluslararası Turizm Fuarı 2014

 

TTR Bükreş Uluslararası Turizm Fuarı 2014  

TTR Romanya’da en önemli turizm fuarları arasında gösterilmektedir ve Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılacak. Fuarda, ziyaretçiler çeşitli alanlarda son gelişmeleri, trendleri, yeni ürünleri ve hizmetler hakkında bilgi alma şansı bulacaklar.

Fuar Adı: TTR The Tourism Fair of Romania (formerly TNT)-2014

Fuar AçılımıRumänische Tourismusmesse

Fuar AlanıROMEXPO Exhibitions Centre – Bucharest International Fair 

Şehir : Bükreş

Ülke : Romanya

Tarih : 13-16 Mart 2014

Sektör : Turizm ve Seyahat

Organizatör: Romexpo S.A

Adres: 65-67 Marasti BlvdBucharest – 011465Romania

Telefon:  (40) 21 202 57 00

Fax : ( 40 ) 21 207 70 70

 

İşbankası’nın Kadıköy’de ki Arazisine Otel Yapılacak

 

Türkiye İş Bankası’nın Kadıköy’deki arazisinin yeni imar planı onaylandı. Yeni imar planı onaylandı. Daha önce plaza yapılmak istenen arazinin mahkeme kararıyla iptal olan imar planından sonra yeni imar planı Büyükşehir Belediye’sinden geçti.

Yeni plana göre Marmaray istasyonunun hemen dibindeki arazide otel inşa edilecek. İş Bankası’nın Kadıköy’deki 9 dönüm büyüklüğündeki arsasıyla ilgili 2006 yılında yapılan imar planı tadilatıyla yükseklik serbest bırakılarak inşaat hakkı verildi. Yeni imar planı için Büyükşehir Belediyesi’ne başvuran şirketin talebi sonrasında, yeni plana göre 9 bin metrekarelik arsanın 3 bin 600 metrekarelik kısmına inşaat yapılacak. Toplam inşaat miktarı 16 bin metrekareyi geçmeyecek. Ayrıca siluet sınırlamasına da uyulacak.

Kongre Turizmi ve Kongre Otelleri

Türkiye, geleneksel turizm alanında olduğu kadar kongre turizmi gibi alternatif turizm alanlarında da önemli potansiyele sahiptir. Kongre turizminin önemi yakın zamanda anlaşılmış ve Türkiye’nin sahip olduğu doğal ve kültürel çekiciliklerin zenginliğine rağmen kongre turizminden yeteri kadar pay alamadığı saptanmıştır. Toplam turizm gelirleri içinde kongre turizmi payının %25-30 civarında olması gerekirken halen bu potansiyelin onda birinden bile azı elde edilebilmektedir. Kongre turizmi ile ilgili yönetim ve pazarlama stratejilerinin tek elden oluşturulması ve özellikle tanıtım ve pazarlama alanındaki çatışmaların ve dağınıklığın önlenebilmesi için çeşitli ülkelerde bağımsız ve kar amacı gütmeyen kongre ve ziyaretçi bürolarının kurulduğu ve kongre turizmi ile ilgili yönetim, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanmasından sorumlu tutuldukları görülüyor.

Türkiye’de de bugün gelinen noktada kongre turizminin geliştirilmesi ile ilgili çalışmaları destinasyon bazında etkin şekilde planlayacak, tek elden yönetecek ve performans değerlendirmelerini yapacak bir otoritenin varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Sektördeki çatışmaları ve dağınıklığı önleyecek böyle bir otoritenin, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşların desteğini almış bir ortak eylem grubu olması, organizasyonu uyumlu ve etkin kılacak katılımcı bir model olacaktır. 

Kongre Otelleri ve Kongre Turizmi

Her ne kadar teknolojik ilerlemeler, konferansların çevrimiçi olması ve çevrimiçi toplantıların yeni eğilim olması gündemdeyse de hiçbir şey insanların fiziki olarak bir araya gelmesinin yerini tutmayacak gibi. Kongre turizminin en büyük lideri, hala tıp ve ilaç kongreleri olarak başı çekmekte. Buda Sağlık ve tıp kongrelerinin fazla ziyaretçiyi çekmesine sebep oluyor hem de uluslararası katılımcıyı getiriyor.

Kongre Turizminde Tercihler

Kongre turizmi için seçilen şehir, dünyanın öne çıkan şehirleri ile rekabette oluyor. Çünkü kongre turizminde kongreyi düzenleyen organizasyonlar dünyanın birçok yerine giderek katılımcılarını düzenli kongreler ile bir nevi gezdirmiş de oluyor. Örneğin bu sene Barselona’da olan kongre ertesi yıl için İstanbul’u tercih ederken, Barselona ile İstanbul şehri karşı karşıya gelip karşılaştırılıyor. Bu da şu anlama geliyor, organizasyon sahipleri geçen sene Barselona’da gördükleri her olumlu şeyi İstanbul’da beklerken, her olumsuz şeyi de görmek istemeyerek İstanbul’a geliyorlar.

Kongre Katılımcısının Tercihi

Katılımcılar kongre öncesinde şehir turu yapacakları şehirden etkilenmeliler ki kongre sırasında veya sonraki birkaç günde şehirde daha fazla zaman geçirmeyi arzu etmeliler. Bu fazla zaman şehre döviz bırakmak anlamına geliyor. Çünkü bilindiği üzere kongre turisti yazlık turistine nazaran daha yüksek eğitim ve gelir düzeyinde olduğundan daha fazla döviz bırakma ihtimaline sahip. Bazı araştırmalarda gelir düzeyi olarak yazlık turiste nazaran 4-5 kat daha fazla alım gücüne sahip olduğu söyleniyor.

İstanbul Kongre Otelleri ve İstanbul’un Kongre Turizmindeki Yeri

İstanbul hala kongre turizminde adı geçen dünyadaki 10 şehirden birisi. İstanbul her yıl 120’yi aşkın kongre ve konferansa ev sahipliği yapıyor. Bu da 4,5 milyon turistin kongre, konferans ve etkinlik amacıyla İstanbul’a geliyor olması demek. İstanbul’un diğer rakipleri ile karşılaştırıldığında en büyün dezavantajı hala trafik sorunu. İstanbul’da etkinlik düzenlemek isteyen organizatörler İstanbul için hala istekli hatta önümüzdeki yıllar için 6milyon turisti bu tip etkinlikler ile İstanbul’a getirme planları yapılıyor. İstanbul Marmaray-Metro-Tramvay-Vapur gibi toplu taşıma araçları ile altyapısını daha güçlü hale getirirse İlk on içerisine daha üst sıralara çıkma şansı yakalayabilir.

İstanbul’un Kongre Turizmindeki Avantajları

İstanbul’da 4 ve 5 yıldızlı otel fazlalığı kongre turizmi için salon ve konaklama açısından avantaj sağlıyor. Bununla birlikte çok fazla sayıda 4 ve 5 yıldızlı otel olması da İstanbul’u öte yandan pahalı bir şehir haline getiriyor. Çünkü İstanbul ile rekabet halinde olan Avrupa ülkelerindeki şehirlere baktığımız zaman çok fazla sayıda 2 ve 3 yıldızlı otel olması kongre turizmi için sunulan konaklama hizmeti bedelini aşağıya çeken bir unsur oluyor.

Kongre Turizmini Tetikleyen Sektörler

  •  Tıp ve İlaç (sağlık)
  •  Kimya
  •  Otomotiv
  • Telekomünikasyon (bilişim ve iletişim)
  •  Tekstil
  •  Gıda
  •  Spor
  •  Sigorta
  •  Kozmetik
  •  Elektronik

Kongre Turizmi Otel Tercihi

Kongre yapılacak konu için otel seçimi yapılırken organizatörler kullanıcıların memnun ayrılması için bazı konularda tercihlerini şu kriterlere göre yapıyorlar:

  •  Otelin yeri / konumu
  •  Ulaşım imkanları (metro, otobüs, vapur vb.)
  •  Otelin özellikleri
  • Otelin kapasitesi
  •  Salonun özellikleri (havalandırma, kapasite, teknik özellikleri vb.)

 

Türkiye Genelinde Otel Doluluk Oranları Düştü

Türkiye 2013’te otelleri dolduramadı.Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla yüzde 2,2’lik bir düşüş ile yüzde 63,3 olarak gerçekleştiği. Böylece Türkiye, Finlandiya’nın ardından Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu.

STR Global’in otel doluluk oranları ile ilgili 2013 yılsonu raporuna göre, Türkiye Genelinde Otel ,2013 Ocak-Aralık döneminde, İstanbul ve Antalya otellerindeki doluluk oranları düşerken, Ankara’da artış gösterdi. Raporda, Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla %2,2’lik bir düşüş ile %63,3 olarak gerçekleştiği belirtildi. Böylece Türkiye, Finlandiya’nın ardından %3,7 ile Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu .

TÜRMOB tarafından açıklanan rapora göre, İstanbul ve Antalya otellerinin doluluk oranlarında yaşanan düşüşe rağmen, her üç destinasyonda da ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla göre artış gösterdi. Raporun ülke ve destinasyon sonuçlarına göre, Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla yüzde 2.2’lik bir düşüş ile yüzde 63.3 olarak gerçekleşti. Türkiye, Finlandiya’nın ardından (yüzde 3.7) Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu. 

İstanbul Otellerinde Doluluk Oranı Yüzde 6 Düştü

Rapora göre, İstanbul otellerinde doluluk oranları Aralık 2013’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yüzde 5,9 düşerek yüzde 56.7 oldu. 2013 yılı Aralık ayında, İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 346,90 TL ile önceki yıla göre yüzde 12,3’lük bir artış gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise, geçen yıla oranla yüzde 5,6’lık bir artış yaşandı ve 196,74 TL olarak ölçüldü.

Antalya’daki Düşüş Geçen Yıla Oranla Yüzde 6.4

Rapora göre, Antalya’nın Aralık 2013 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,4 düşerek yüzde 42,5 oldu. Antalya otellerinde 2013 yılı Aralık ayında ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla kıyasla yüzde 17,1’lik bir artış göstererek 157,74 TL oldu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla, yüzde 9,6’lık bir artış yaşandı ve 67.10 TL oldu. 

Rapora göre, Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla yüzde 2,2’lik bir düşüş ile yüzde 63,3 olarak gerçekleşti ve Türkiye, Finlandiya’nın ardından (yüzde 3,7) Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu. Yılın en yüksek artışı yüzde 9,6 ile Litvanya’da yaşanırken, 2013 yılının en yüksek doluluk oranının yüzde 75 ile Birleşik Krallık’a ait olduğu görüldü. Ayrıca Raporda, İstanbul’un 2012 yılında yüzde 72,4 olan doluluk oranı, yüzde 6,8’lik düşüş ile 2013 yılında yüzde 67,5’e gerilemekle beraber, 2013 yıl sonu itibariyle tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olduğu tespit edildi. 

Destinasyonda Litvanya Lider

Avrupa turizm pazarının ana destinasyonlarından Vilnius’da yaşanan yüzde 8,3’lük artış, Litvanya’yı destinasyon performansında 2013’ün lideri yaparken, 2013’ün en yüksek doluluk oranı ise yüzde 82,4 ile Londra ve yüzde 80,1 ile Paris’e ait olduğu belirlendi. 

Raporda, “Türkiye’deki otel doluluk oranlarının 2012 yılı verilerine göre 2013 yılında, daha düşük olarak gerçekleştiği görülmektedir. İl bazında bakıldığında farklı oranların tespit edildiği ve ülke genelinde otel doluluk oranlarında bir düşüş yaşandığı da ortadadır. Buna mukabil ortalama oda fiyatları geçen seneye göre artış göstermiştir. Arz talep dengesinin özellikle bazı bölgelerde hızla bozulmaya başlaması kimi sıkıntıları beraberinde getirmektedir. 2011 yılına kadar İstanbul’un yatak kapasitesi her yıl ortalama yüzde 10 artarken, 2013 yılındaki artış yüzde 35 civarında olmuştur.

Bunun yanı sıra, sayısı 20 bini aşan kayıt dışı, günlük kiralık ev sayısı da otellerin doluluk oranlarını etkilemektedir. Sektörümüzün oldukça kırılgan bir yapıda olduğu, acil aksiyon planları ve stratejik ilerlemenin önemini 2013 yılında bir kez daha tecrübe ettik. Böylelikle uzun vadeli tanıtım yatırımlarına ağırlık kazandırmak ve sağlıklı öngörüler ortaya koyabilmek TUROB olarak gelecek yıllarda da temel hedeflerimizden olacaktır” bilgileri yer aldı.

Basın Ekspres’te Ofis Kiraları Düştü

B sınıfı ofislerin % 40’ı boş kaldı, Basın Ekspres’te kiralar düştü. Merkezi İş Alanı (MİA) ilan edilmesinden sonra iş ve yaşam alanına dönüşmeye başlayan İstanbul Bağcılar Basın Ekspres aksındaki ofisler boş kaldı. Bölgedeki ofislerin kiralama fiyatlarında yüzde 10 ile 15 arasında düşüş yaşandı. Havaalanın yanı sıra, E-5 ve TEM gibi ana yollara bağlantı sağlayan aks, birçok yatırımcı ve ofis arayandan talep görüyordu. Ancak son gelişmeler bu talebi etkiledi.

A sınıfı ofislerde fiyat artışı yavaşladı

Yaklaşık 520 bin metrekarelik A sınıfı ve 56 bin metrekarelik B sınıfı olmak üzere toplam 576 bin metrekarelik kiralanabilir ofis alanına sahip bölgede A sınıfı ofis fiyatlarında artışı hızı geriledi. Aksa 2016 yılı sonuna kadar 270 bin metrekare kiralanabilir yeni ofis alanın daha eklenmesi bekleniyor. Dünya gazetesinden Leyla İlhan’ın haberine göre;Doluluk oranlarının A sınıfı ofislerde yüzde 77, B sınıf ofislerde ise yüzde 60 seviyelerinde olduğu Basın Ekspres hattında Ağaoğlu’nun 212, Vizyon Park, İswest, GPlus gibi projeler tamamlanıp hayata geçerken, Mall Of İstanbul, Nurol Park, Capital Tower ve Batışehir’deki projeler de eklenecek yeni projelerden bazıları. Bölgedeki A sınıfı ofislerin birim kirası 9 dolardan başlayıp 20 dolar seviyelerine kadar ulaşmakta. B sınıfı ofislerde ise kiralama fiyatı 4 dolardan başlıyor.

Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, aks üzerindeki ofislerin kiralamalarının dolar ve euro üzerinden yapıldığını kaydederek, 17 Aralık sonucu oluşan yavaşlamanın bölgeyi de etkilediğini bu nedenle bölgedeki B sınıfı ofislerin kiralama fiyatlarında düşüş yaşandığını söyledi. Erilkun, daha önce 1900-2200 TL olan metrekare kiralarının bugünlerde 1600- 1800TL seviyesine indiğini kaydetti. Erilkun, Basın Ekspres hattına çok fazla yeni ofis gelmesinden dolayı A sınıfı ofislerin getiri hızının ise yüzde 10-15 gibi düşük bir seyirde arttığını söyledi.

Remax Oluşum Gayrimenkul Danışmanı Erhan Doğan da bölgedeki rayiç bedellerinin de yavaş yavaş oturmaya başladığını belirtti. İswest projesinde 1+1 ofislerin kiralama fiyatının 2 bin TL seviyesinden 1600 TL’lere indiğini aktaran Doğan, Ağaoğlu 212 projesinde ise 2 bin 500 TL’den kiralamaya çıkan 80 metrekarelik ofislerin de 1600 TL’ler bandından kiraya verilmeye başlandığını söyledi.

Oteller ve gelen kitle tetikledi ofis yatırımları başladı

Aks üzerinde yapılan otellerle birlikte bölgeye gelir düzeyi yüksek kitlenin gelmeye başladığını aktaran Remax Oluşum Gayrimenkul Danışmanı Erhan Doğan, “Bölgede oturan yüksek gelirli kesim evine yakın ofis arayışına girince , daha prestijli ofislere ihtiyaç başladı. Bu da nitelikli ofis projelerini gelişini destekledi” yorumunu yaptı. Doğan, birçok uluslararası firmanın bölgeye geldiğini belirtti. Aksın özellikle Hürriyet Gazetesi’nin eski binasının bulunduğu bölümü talep görüyor. Doğan, ulaşım avantajı ve diğer bölümün birkaç yıl önce yaşanan sel felaketinden daha fazla etkilenmesinden dolayı yolun Bahçelievler bölümünün daha fazla tercih edildiğini söyledi.