Çeşme’nin Planı

0
586

www.turizmgazetesi.com’un yazarlarından Yakup Demir’in bu haftaki yazısı Ege’nin ve İzmir’in son yıllardaki yükselen değeri Çeşme’de olup bitenlerle ilgiliydi. Çeşme ile ilgili çok dikkat çekici ve üzerinde oturulup düşünülmesi gereken bir yazı kaleme alan Demir, Çeşme’nin gelişmesininn önündeki engellere değindi.  Demir’in bu haftaki yazısını sizin için derledik;

 

“Son on yılda Çeşme konulu onlarca toplantıya katıldım. Katıldığım toplantıların çoğunda Çeşme Planı konuşuldu, yine bu konuda defalarca sayın Valimiz başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanımız ve İzmir Milletvekillerinden destek istendi. Hepsi de söz verdiler ve hemen halledilecek dediler. Uzun metrajlı uğraş ve gayretler sonrasında plan onaylandı. Geç de olsa Çeşme için alınan bu haklara tam sevinelim derken iptal haberleriyle yıkıldık.

Plan onayları yoldayken iptal davalarının tebligatı ulaştı. Yani Çeşme neredeyse son 15 yıldır, belki 20 yıldır plansız bir şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Planı olmayan bir belde ne yapabilir, nereye gidebilir siz takdir edin. Ya plansız bir şekilde kafasına göre ilerlemeye çalışır veya oturur plan bekler.  Bir arsanız veya araziniz var, 50 yaşındasınız, üzerine bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama plan yok, ruhsat alamıyorsunuz. 5 yıl geçiyor plan yok. 10 yıl sonra yine yok. Yaş oluyor altmış hala plan yok. Heyecanınız tam kaybolmaya başlarken planlar onaylanıyormuş diye haber geliyor bir ümitle yine beklemeye devam ediyorsunuz. Yaş yetmiş oluyor ama hala plan yok. Yani Çeşme planları tam bir ömürlük, tam bir yılan hikâyesi. Beldenin planı olmayınca da hiçbir şey olmuyor, olamıyor. Yani Çeşme 20 yıl öncesinin planlarıyla yürümeye çalışıyor.  İyi ki planlı, kanunlara saygılı, disiplinli ve sistemli bir Belediye Başkanımız var da kafaya göre yürümek isteyenlere “dur” diyor, fırsatçılara fırsat vermiyor. Sabırla reel yollardan beldesini geliştirip güzelleştirmek için planları bekliyor. Yoksa Çeşme çoktan özelliğini ve güzelliğini kaybederdi, sıradan bir belde olur ve yıllarca benzeri turistik yerlerde olduğu gibi sırtındaki kamburu atmak için uğraş verirdi.

Peki yetkililerce onanan bu planlar neden iptal ediliyor, kimler iptal ediyor?

2008 yılında Çeşme’nin turizm tahsisli planları iptal edildi. İptal ettirenleri biraz araştırdım ve 1. Sıradaki kişinin hayat hikâyesine baktım. Memleketimiz, vatanımız ve güzel beldemiz için iğne ucu kadar yararlı bir hal ve hareketi olmayan, hayatının büyük bir kısmında kanunlardaki boşlukları yakalayarak mahkemelere dilekçe veren ve verdiği dilekçeler sonrasında çok büyük bir olay yapmış gibi gazete manşetlerine “ bakınız Çeşme’ nin planlarını da iptal ettirdik” diyen ve bu olaylarla kendilerine gündem yaratarak piyasadan medet uman kişi ve kişileri gördüm. Keşke bu insanlar Çeşme için daha yararlı olma yolunda sinerji olsalardı. Bu konuda toplantılar organize edip, kamuoyunu bilgilendirselerdi. Keşke bunlar, Çeşme’nin geleceğine ışık tutacak plan ve projeleriyle manşet olsalardı.

Çeşme’yi geleceğe taşıyacak 1/25000’lik planı iptali eden ise şehrimize, sokaklarımıza güzellik katması gereken ve bunlar için çalışması gereken bir kurum. Onun adı da Şehir Plancıları Odası. Bu odayla ilgili internet sitesine göz attım. Neredeyse sayfadaki tüm başlıklar planlara itiraz etme ve yürütmeyi durdurma kararlarıyla dolu. İlgili odanın tüzüğünde ne yazılıdır bilemem ama bugüne kadar itiraz ve iptaller dışında kamuoyuyla paylaştıkları ne öneri planları, ne de taslak projeleri olmuş. Expo konusunda bile cılız kalmışlar ve olması gereken tezleri gündeme taşıyamamışlar.

Bu odaların kuruluş amacı gelişimi engellemek, toplumun ve bireylerin haklarına tecavüz etmek yatırımcıların önüne takoz koymak, güzelliklerin önüne perde çekmek, turizm yatırımlarının önünü kesmek,  ümit ve umutlara biber olmak olmamalı. Çeşme’nin geleceği bu planlara bağlanmıştır. Bu planlar onaylanmadan Çeşme’de köpek kulübesi bile yapmak zor olacaktır.  Artık Çeşme’liler Olumsuzluklardan usanmış ve bunalmış durumda. Bölgemizdeki olumsuzlukları azaltmak için uğraşırken, her yeni günde kara haberlerle uyanmak istemiyoruz. Turistik beldelerin ruhunda hoşgörü vardır, sıcaklık vardır, sempati vardır, empati vardır, gülümseme vardır.

Başta devlet erkânımız olmak üzere, odalardan, derneklerden ve tüm kamuoyundan bu ruhumuza katkı bekliyoruz.”

Kaynak; www.turizmgazetesi.com

 

 

0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments