2013 yılında faaliyete geçecek olan ‘Tarsus-Kazanlı Turizm Merkezi’ni dünya genelindeki turizm yatırımcılarının yakından takip ediyor
Turizm pastasından her geçen gün daha fazla pay alması için çalışmalar yürütülen Mersin’e, golf sahaları, sağlık kompleksi ve kongre merkezinin yanı sıra 7 bin 600 yatak kapasitesi kazandıracak olan ”Tarsus-Kazanlı Turizm Merkezi”nin 2013 yılının ilk yarısında faaliyete geçmesi beklenirken, dünya genelindeki turizm yatırımcılarının bu projeyi yakından takip ettiği bildirildi.
Vali Hasan Basri Güzeloğlu, 321 kilometrelik sahil bandı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin tatil cenneti konumundaki Mersin’in, turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi için çaba harcadıklarını söyledi.
Bu kapsamda önemli projelerin hayata geçirildiği Mersin’de, en önemsedikleri projelerin başında ”Tarsus-Kazanlı Turizm Merkezi”nin geldiğini anlatan Güzeloğlu, ”2013 yılı Haziran ayı öncesinde faaliyete geçecek olan, 3 milyon metrekarelik alan üzerinde, uluslararası standartlara uygun 2 golf sahası, kongre merkezi, sağlık kompleksi ve 7 bin 600 yatak kapasitesi barındıran Tarsus-Kazanlı Turizm Merkezi, Mersin’i toplamda 15 bin yatak kapasitesine ulaştıracak” dedi.
Projenin şehre kaliteli turizm alt yapısını kazandıracağını dile getiren Güzeloğlu, şöyle devam etti:
”Bu proje ile Mersin, Avrupalı turistlerin uğrak noktalarından birisi olacak. Proje, Mersin’i Doğu Akdeniz’in en önemli turizm merkezi konumuna taşıyacak. Ayrıca Tarsus’a ve nihayetinde ilimize, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük gelişmeler kazandıracak.
Tarsus-Kazanlı arasındaki 14 kilometrelik sahil bandı, 1995 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ‘Turizm Bölgesi’ ilan edildi. Yaklaşık 2 yıl önce ihalesi yapılan projenin 5 yüklenici firması bulunmakta. İlgili kurumlar, yol, kanalizasyon, atık su ve katı atık gibi alt yapı çalışmalarını sürdürmekte. Projeyle ilgili, belediyeler, DSİ, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, MESKİ ve TEDAŞ tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin olarak her ay benim başkanlığımda toplantılar düzenlenmekte ve gelişmeler değerlendirilmekte. Projenin hayata geçmesi ile doğrudan 10 bin, dolaylı olarak ise 50 bin kişi geçimini sağlayabilecek. Proje sonrasında ortaya çıkacak olan dil sorununu en aza indirgemek amacıyla öncelikli olarak projenin gerçekleştirileceği bölgedeki esnafa çeşitli dillerde kurslar verip, esnafımızın daha iyi ve kaliteli hizmet vermesini sağlamayı planlıyoruz.”
“DÜNYA YATIRIMCILARININ DİKKATİNİ ÇEKTİK”
Tur operatörü TUI AG’nin Türkiye temsilcisi Hüseyin Baraner ise Türkiye’nin uluslararası arenada çok büyük başarılar göstererek, dünya yatırımcılarının dikkatini çektiğini söyledi.
Bu kapsamda turizm yatırımcılarının ve operatörlerinin de Türkiye ile daha fazla ilgilenmeye başladığını dile getiren Baraner, Türkiye’nin farklı bölgelerinde önemli turizm avantajlarının bulunduğunu, Mersin’in de bu noktada kendine has bir özelliğinin olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
”Mesela, 3. yaş grubuna hitap eden termal turizme dünya genelinde ilginin artacağı aşikar. Bu nedenle özellikle Afyonkarahisar-Eskişehir arasındaki bölgenin dünyanın en büyük termal sağlık bakım ve spor merkezi ile rehabilitasyon merkezi olabileceği yatırımcılar arasında kabul görmekte. İzmir ise son 2 yılda yapılan ciddi çalışmalar ve adımlar sonrasında, ciddi anlamda yöresinin turizm merkezi haline geldi. Gelecek 10 yıl içinde Antalya ve İstanbul arasında, kendi başına yılda en az 10 milyon turist çekecek kapasiteye ulaşacağı öngörülüyor.