Aksoy Group’a bağlı olarak faaliyet gösteren Richmond International, ilk otelini 1992 yılında Richmond İstanbul’u faaliyete geçirdi. Yatırımlarına Richmond Ephesus Resort, Richmond Pamukkale Thermal, Richmond Pamukkale Spa ve Richmond Nua Wellness-Spa ile devam ediyor. Richmond markası yıllardır müşterilerini ağırlayan uluslararası zincir haline gelmiş. Richmond İş Geliştirme Direktörü Hakan Arer, Richmond İnternational ‘ın şimdiki ve gelecekte ki planlarını anlatırken, otel yatırımcılarına da önemli bilgiler verdi.
Richmond International ve bağlı bulunduğu Aksoy Group hakkında bilgi verebilir misiniz?
Aksoy Group, 1988 yılında Türkiye’nin en büyük otel zincirlerinden biri olan Richmond Hotels markasını yaratarak turizm sektörüne girdi. Richmond International, Aksoy Group bünyesinde faaliyet gösteren bir ‘otel yönetim’ şirketi . 1993 yılında Mesa ortaklığıyla, Anadolu yakasının birinci, Türkiye’nin ikinci alışveriş merkezi olan Capitol Alışveriş Merkezi’ni açtı. Bununla birlikte , 2000 yılında Aksoy Group bünyesinde, Türkiye’nin en çeşitli ve en kapsamlı ilan portföyüne sahip sahibinden.com sitesini kurdu.
Richmond International’ın faaliyet gösterdiği otel ve bölgeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Richmond International çatısı altında grubun kendi yatırımları olan Richmond İstanbul (Beyoğlu-İstanbul), Richmon Ephesus Resort ( Selçuk-İzmir ), Richmond Pamukkale Thermal, Richmond Pamukkale Spa ( Pamukkale-Denizli ) ve Richmond Nua Wellness-Spa (Sapanca-Sakarya) olmak üzere dört farklı ilde beş otel ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Richmond International, Destinasyon Spa, Termal Spa, Şehir Otelciliği ve Resort Otelciliği olarak konaklama sektörünün farklı alanlarında hizmet vermektedir.
Richmond Nua Wellness-Spa, Sapanca’da ağırlıklı olarak sunduğumuz Spa hizmeti ve sağlıklı yaşam programlarımıza fitness, Spa mutfağı ve Spa eğitimleri de ekleyerek geliştirdiğimiz konseptimiz ile Türkiye’nin ilk ve tek destinasyon Spa’sı sahibiz. Bununla birlikte, Richmond İstanbul, İstiklal Caddesi üzerindeki eşsiz konumu ile şehir otelciliğinin üstün hizmet anlayışı ve kalitesiyle hem iş hem turistik amaçlı seyahat eden misafirlere zengin seçenekler sunuyoruz. Richmond Ephesus Resort ise, Kuşadası Selçuk bölgesinde tarihsel zenginliklerle doğal güzellikleri buluşturan çok özel bir coğrafyada, mavi bayraklı plajı ile hizmet veriyoruz. Pamukkale’de bulunan otelimiz, Richmond Pamukkale Thermal ve Spa otelleri, Pamukkale’nin sağlık dolu şifalı sularında Richmond markasına özgü konfor ayrıcalığı ile doğayla bütünleşmiş yemyeşil bir atmosferde misafirlerine ayrıcalıklı bir hizmet sunmakta.
Richmond daha çok termal otelciliği yönünde hızlı bir şekilde gidiyor? Farklı bir otel yatırımı yapmayı düşünüyor musunuz?
Richmond International, büyüme stratejisine bağlı kalarak, farklı segmentlere de hizmet vermek için farklı markalarla da pazara girmeyi planlıyor. Özellikle Nua Wellness-Spa markası ve ürünleri içeren Luxury segmentte yeni bir marka ve nüfusu bir milyonu geçen Anadolu şehirlerinde ve İstanbul’un merkezi lokasyonlarında Full Service hizmet verecek oteller için yeni marka çalışmaları yapmaktayız.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Richmond Türkiye’de kaç otel yatırımı yapmayı hedefliyor?
Son dönemde, Aksoy Group olarak, üç ayrı otel projesi için çalışıyoruz. İstanbul’da Avrupa yakasında çok trend, kültürel açıdan bölgeye katkı ve prestij sağlayacağını düşündüğümüz, özel konsept bir otel için çalışmalara başladık. Ayrıca, müşterilerimizin yoğun talepleri doğrultusunda Richmond Nua markasını İstanbul’a taşımayı planlıyoruz. Yine Avrupa yakasının gelişmekte olan bir bölgesinde iş adamlarını ve toplantı gruplarını hedefleyen butik servis hizmetiyle toplantı ve kongre turizminde bölgede lider konumda olacak ve bölgenin her yönüyle ihtiyaçlarını karşılayacak bir otel projesi üzerinde çalışmaktayız. Bunun yanı sıra Avrupa’nın farklı turizm merkezlerinde şehir ve Spa otelciliğine uygun projeleri değerlendirmekteyiz.
Otellerinizi kendiniz mi açıyorsunuz yoksa Franchise sistemi ile mi açıyorsunuz?
Richmond International, kendi yatırımı olan otellerin işletmeciliğini yapmanın yanı sıra, yatırımcılar için Management ( İşletme) ve Franchise ( İmtiyaz) sözleşmeleri yoluyla da çalışmaktadır. Bu tip anlaşma yaptığımız iş ortaklarımıza çeyrek asırlık otel işletme deneyimimizi, yüksek marka bilinirliğimizi, satış kanallarımızı ve teknik desteğimizi vermekteyiz. Dolayısıyla, yerli otel yatırımcılarının özellikle yabancı otel zincirlerine alternatif olarak gördükleri,Türk otelcilik standartları ile uluslararası standartları bir marka altında birleştirdiğine inandıkları Richmond markasına olan ilgi her geçen gün artmaktadır.
Franchise sistemi ile yatırımcılarla nasıl bir anlaşma yapıyorsunuz?
Bizim ilk önceliğimiz, projenin marka kimliğimize ve gelişim stratejilerimize uygun olması. Proje ortaklarımızın kurumsal kimliği olan ve uzun süreli işbirliği yapabileceğimize inandığımız yatırımcılar olması da dikkat ettiğimiz kriterler arasında bulunuyor.
İstanbul’u turizm destinasyonu olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul, uluslararası zincir grupları için nasıl bir Pazar?
Devam eden projeler ile birlikte İstanbul’un yatak kapasitesi üç yüz bini bulacak gibi görünüyor. Maalesef uluslararası otel zincirleri her projede yer almak adına aynı segment için birden fazla marka ile aynı şehirde bulunuyorlar. Bu da kullandıkları rezervasyon sisteminden gelecek rezervasyonların aynı segmentte hizmet verdiği otellere düşen payını azaltıyor. Dolayısıyla, rezervasyonlar genellikle franchise otellerden ziyade kendi işlettikleri otellere yönleniyor. Önümüzdeki dönemde farklı otel markalarına talebin artacağını düşünüyoruz.
Otel Yatırımı yapmak isteyen yatırımcılara ne gibi tavsiyelerde bulanabilirsiniz?
Otel yatırımcısı diğer sektörlere yatırım yapan yatırımcılar gibi projenin verimliliğine ve yatırımın geri dönüşüm süresine dikkat etmeli. Maalesef Türkiye’de bir çok sektörde olduğu gibi “başkaları yaptı biz daha büyüğünü yapalım” mantığı ile plansız, yatırımın geri dönüşümünden daha çok yatırımcının prestij ve egosunun ön planda olduğu ya da daha fazla inşaat alanı imkanı veren turizm projelerinin yapıldığını üzülerek görüyoruz. Bu da uzun vadede ciddi otel yatırımcılarının haksız rekabete uğramasına, oda satış fiyatlarının düşmesine, çalışanların sektöre sadakatinin azalmasına neden oluyor. Her sektörde olduğu gibi otelcilik sektöründe de yatırımcı olanların yatırımcı olarak kalmasını ve işi ehil işletme firmalarına bırakmalarını tavsiye ediyoruz. Özellikle yabancı otel zincirlerinin hiçbir zarar ve maliyet sorumluluğu almadan Türkiye’deki en özel otel projelerine yüksek katılım payları ile dahil olması ve sözleşmelerinin yirmi ve üzeri yıl sürelerle yapılıyor olması memnuniyetsiz yatırımcıların isteseler de sözleşmelerini feshedememelerine neden oluyor. Yatırımcıların, sözleşme aşamasında konusunda tecrübeli danışmanlardan ve daha önce bu tip sözleşmeler yapan Türk yatırımcılarının tecrübelerinden faydalanmalarını öneriyoruz.
Yatırım aşamasında fizibilite çalışmalarına ne kadar önem veriyorsunuz? Otel yatırımı yapacak yatırımcılara fizibilite çalışmasını şart koşuyor musunuz?
Biz satın almayı ve kiralamayı düşündüğümüz her proje için kendi içimizde bir fizibilite çalışması yapıyoruz. Franchise ve işletme anlaşması talebi olan yatırımcıların projeleri için de bir fizibilite çalışması yaparken yatırımcının da bağımsız ve konusunda uzman bir firmaya fizibilite çalışması yaptırmasını öneririz. Böylece her iki tarafında sonuçlarını karşılaştırarak yatırımın taraflar için getirisini bulmak kolaylaşır
Fizibilite raporu hazırlanması aşamasında en çok nelere dikkat ediyorsunuz?
Talep ve arz dengesi ile yatırımın geri dönüşümünün hesabının doğru yapılıyor olmasına, finansal tabloların verilerinin güncelliğine, maliyetlerin bölgesel faktörler ve proje bazında değerlendirildiğine, teşviklerin maliyetler hesaplanırken göz önünde bulundurulmasın dikkat ediyoruz.
- Hakan Bey’e bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığı için çok teşekkür ediyoruz.