Cushman – Wakefield Türkiye Genel Müdürü Toğrul Gönden, “geçen yıllarda Wyndham, Shangri-La, Le Meridien, Mandarin Oriental ve W Hotel gibi markalar pazara girdi.
Otel Zincirleri’nin Gözdesi İstanbul
Cushman – Wakefield Türkiye Genel Müdürü Toğrul Gönden, “geçen yıllarda Wyndham, Shangri-La, Le Meridien, Mandarin Oriental ve W Hotel gibi markalar pazara girdi. Raffles ve Fairmont gibi markalar ise, girmeye hazırlanıyor.” Dedi. Gönden, Turizm potansiyeli itibariyle Londra, Paris, Bangkok ve Singapur’dan sonra 5’inci sırada yer alan İstanbul, en hızlı büyüyen turizm destinasyonlarından biri olduğuna dikkat çekti. Gönden, 2003 ve 2012 seneleri arasında Londra’nın uluslararası ziyaretçi sayısının yalnizca 3’te bir oranında arttığını halbuki İstanbul’un ziyaretçi sayısının üç katı olduğuna dikkat çekti. Gönden, “bu hızla giderse önümüzdeki on yıl içinde İstanbul’un ziyaretçi sayısının iki katına çıkarak 20 milyona erişmesi bekleniyor. Bu manada, Londra ve İstanbul’un 10 yıl sonra ziyaretçi sayısı itibariyle eşitleneceği anlamına geliyor.”dedi.
Cushman – Wakefield Türkiye Genel Müdürü Toğrul Gönden,”Bu artış,otel yatırım pazarı açısından potansiyele konusunda önemli bir ipucu veriyor. Geçen yıllarda Wyndham, Shangri-La, Le Meridien, Mandarin Oriental ve W Hotel gibi markalar pazara girdi. Raffles ve Fairmont gibi markalar ise girmeye hazırlanıyor. Hilton grubu çeşitli markalar ile beraber baş döndürücü bir hızla Türkiye’de genişliyor; şimdiden İstanbul’da yedi oteli mevcut. 2013 nihayetinde kapılarını açan Hilton Bomonti, 830 yatak kapasitesi ile grubun Avrupa’daki en büyük oteli. Büyük çaplı konferans olanaklarına sahip otel sayısı açısından Londra ile şimdiden başa baş ve yüzde 75 doluluk oranı ile Londra düzeyine epey yakın.”diye konuştu.
Cushman – Wakefield Türkiye Genel Müdürü Toğrul Gönden, “İstanbul’un neresinde olursa olsun her otel başarılı olur mu? Elbette hayır ama; 3’üncü hava meydanı, 3’üncü etraf yolu, 3’üncü köprü, Boğaz’ın altından geçecek olan 2’inci erişim tüneli, şehirsel dönüşüm ve 141 km’lik mevcut metro hattının 2019’da 400 km’ye erişmesi gibi devam eden mega alt yapı projeleri sayesinde büyük fırsatlar kendini kanıt etmiş bölgelerle hudutlu kalmıyor. Sözgelişi 8 km’lik Basın Ekspres Yolu üzerinde hâlihazırda hayata geçmesi beklenen 23 otel projesi yer aliyor. Dünya genelinde en fazla irtibata sahip hava yolu şirketi olan Türk Hava Yolları ve birçok ülke ile vize kolaylığı da bu gelişmede kilit rol oynayacak gibi görünüyor. Tahminlere göre yalnızca İstanbul aktarmalı uçuş bağlantıları sayesinde şehir, 1,5 milyon gecelik konaklama rakamına sahip. Yeni hava meydanı ile bu sayının henüz da artması bekleniyor. Gecelik duraklamanın ardından birkaç gün henüz Dubai’de kalan Emirates yolcuları gibi bunların da önemli bir kısmının turist olarak kalma olasılığı yer aliyor.” Dedi.
İstanbul Otel Yatırımcıları için İyi Bir Fırsat
Cushman – Wakefield Türkiye Genel Müdürü Toğrul Gönden, “Yeni dönüştürülen şehirsel alanların sunduğu fırsatların yanı sıra otel yatırımları açısından önemli rol oynayan başka bir faktör henüz var; Hızla yükselen arsa fiyatları. Bu faktör, gayrimenkul şirketlerini fizibilite sağlayacak çok amaçlı projeler inşa etmeye zorluyor ve oteller bu projeler arasında yer alıyor. Özet olarak; yoğun bir taleple karşı karşıya olan, gittikçe artan sayıda uluslararası markayı barındıran ve otel tekliflerinde çeşitlilik sunan İstanbul otel yatırım pazarı, sağlıklı bir talebe dayalı yatırım olanağı arayan uluslararası gayrimenkul yatırımcıları için iyi bir fırsattır. Ve öyle görünüyor ki; İstanbul rekabetin kazananı olabilir.” tespitinde bulundu.